Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Allâhü Teâlâ kuluna bir nimet ihsân ettiğinde kul “Elhamdülillâh” derse o nimetin şükrünü edâ etmiş olur. İkinci defa “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ ona sevap yazar. Üçüncü defa “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ onun (küçük) günahlarını bağışlar.” (Hâkim, Beyhakî)
Enes (radıyallâhü anh) anlattı:
“Bir gün bir ihtiyaç için Resûlullah Efendimiz ile birlikte sahraya çıktık. Yüksek sesle öten bir kuş gördük. Peygamberimiz (s.a.v.):
“Bu kuşun ne söylediğini bilir misin?” buyurdular.
“Allah ve Resûlü en iyi bilir” dedim. Buyurdular ki:
“Bu kuş ‘Ya Rabbi, gözümü aldın, beni rızıklandır, zira ben açım’ demektedir.”
Hazret-i Enes anlatmaya devam etti:
“Ben böyle kuşa bakarken bir çekirge gelip kuşun ağzına girdi, kuş onu yuttu. Sonra yine seslice öttü.” Peygamberimiz (s.a.v.):
“Ey Enes, kuş şimdi ne söylüyor bilir misin?” buyurdular.
“Allah ve Resûlü en iyi bilir” dedim. Buyurdular ki:
“Kendisini zikredeni rızıklandıran Allâh’a hamd olsun” diyor. Akıllı kimse, ihlâs ve samimiyetle darlık ve bolluk zamanlarında Allâh’a hamd etmelidir ki cennete ilk çağırılanlardan olsun. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:
“Kıyâmet gününde cennete ilk çağırılacak olanlar, bolluk ve nimet zamanında da, darlık ve belâ zamanında da Allâh’a hamd edenlerdir.”