DELAİL’ÜL HAYRAT
TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
Şeyh Muhammed b. Süleyman El-Cezûlî
HER GÜN OKUNUR
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…
Allah Teâlâ Efendimiz Muhammed’e, âli ve ashabına sâlat ve selâm eylesin.
Allah’ım! Nebin, Efendimiz Muhammed’in (s.a.v) senin yanındaki mertebesi, senin ona, onun da sana olan muhabbetinin ve seninle onun arasındaki sırrın hatırına; ona, âline ve ashabına salât ve selâm etmeni istiyorum.
Ona muhabbetimi kat kat artır. Kendisinin ve mertebelerinin hatırına onu, bana tanıt.
Onun yolundan gitmeye, edebini ve sünnetini yaşamaya beni muvaffak kıl.
Bu konuda bana azim ver. Efendimiz’i (s.a.v) görmekle beni şereflendir.
Kendisiyle konuşmayı lutfederek beni sevindir.
Müşkilleri, engelleri, aracıları ve perdeleri aradan kaldır. Kulaklarımı onun tatlı hitabı ile nasiplendir.
Bana Efendimiz’in (s.a.v) ilim ve irfanından faydalanmak nasip eyle, Allah’ım!…
Ona olan Salâtımı ; öyle tam, tertemiz ve ışıl ışıl bir nur kıl ki o nur, her türlü zulmü, karanlığı, şüpheyi, şirki, küfrü, yalan ve günahı silip yok etsin. Ve o salâtı arınmama sebep kıl.
Beni bu salavat sayesinde, ihlâs makamının zirvesine ulaştır. Tâ ki senden başkasına kulluk yapılamayacağı hususunda , içimde hiçbir şüphe kalmasın.Böylece senin huzuruna lâyık olayım, hususi dostların arasına katılayım.
Bütün bunları her zaman Resûlullah’ın (s.a.v) edebine ve sünnetine sımsıkı tutunarak, onun yüce şahsiyetinden medet umarak yapmamı nasip eyle.
Ey Allah!… Ey nur!… Ey hak!… Ey mübin!…
Ey Allah!… Ey nur!… Ey hak!… Ey mübin!…
Ey Allah!… Ey nur!… Ey hak!… Ey mübin!…
Allah Teâla Efendimiz Muhammed’e onun âli ve ashabına salât ve selâm eylesin.
Şeyh, imam, büyük veli, meşhur kutup, mukarrebin makamındaki velilerin sultanı, hakikat ehli olan âlimlerin kutbu, âriflerin seyyidi, apaçık sırlar ve kerametler sahibi, Efendim Ebû Abdullah Muhammed b. Süleyman el-Cezûli (r.a) şöyle demiştir:
İman ve İslâm nimetiyle bizleri hidayete sevkeden Allah’a hamdolsun.
Bizleri putlara tapmaktan peygamberi aracılığıyla kurtaran Allah’ın nebisi olan Efendimiz Muhammed’e ve onun seçkin, samimi , cömert âl ve ashabına salât ve selâm olsun…
Bu kitabı yazmaktan maksadım, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v ) salât getirmeyi ve onun faziletlerini anlatmaktır.Okuyucunun ezberlemesini kolaylaştırmak için salât ve selâmların senedlerini zikretmedim.Zira bu salavat-ı Şerifeler, sultanların ve efendilerin de rabbi olan Allah’a yakınlaşmak isteyen biri için, en önemli vesilelerdendir.
Allah Teâla’nın rızâsı ve onun yüce resûlü Efendimiz Muhammed’in (s.a.v) muhabbetini arzu ederek bu kitaba, Delâilü’l-Hayrât ve Şevâriku’l-Envâr fi Zikri’s-Salât ale’n-Nebiyyi’l-Muhtâr (Seçilmiş Peygamber’e okunacak ve hayırlara sevkeden nurların kaynağı olan salavat-ı Şerifeler ) adını verdim.
Allah Teâla’dan isteğimiz,bizi Peygamber’inin sünnetine tâbi olanlardan,onun kâmil zatına muhabbet duyanlardan eylemesidir.
Zira Allah Teâla, bu isteğimizi yerine getirmeye güç yetirir.Ondan başka ilâh yoktur. İyilik ve güzellik sadece ona aittir.
O ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır.Bütün güç ve kuvvet sadece yüce Allah’a aittir.
Nebî Efendimiz’e (s.a.v) Salavat Okumanın Fazileti
Allah (c.c) şöyle buyurur :
“Şüphesiz Allah ve melekleri, peygambere çokça salât etmektedirler.Ey müminler! Siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin” (Ahzâb 33/56)
Rivayet edildiğine göre bir gün Resûlullah (s.a.v), yüzünde büyük bir sevinç ifadesi ile geldi ve şöyle buyurdu:
“Cebrâil (a.s) geldi ve, ‘Ey Muhammed! Ümmetinden kim sana bir kere salât okursa, ben ona on kere salât ederim. Bu kişi sana bir kere selâm ederse ben ona on kere selâm ederim. Bu durum seni hoşnut etmez mi?’ dedi.”
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İnsanların bana en lâyık olanı, bana en çok salât getirenidir.”
“Bana salavat getiren kimseye, salât okuduğu müddetçe melekler salât eder.Buna göre insan, isterse salâtını azaltsın isterse çoğaltsın.”
“Yanında anıldığım halde bana salât ve selâm getirmemesi kişiye cimrilik olarak yeter.”
“Cuma günü bana, çokça salât getirin.”
“Ümmetimden kim bana bir kere salât getirirse kendisine on iyilik yazılır ve kendisinden on kötülüğü de silinir.”
“Kim ezanı işittiği zaman, ‘Ey şu faydalı davetin ve kılınacak namazın sahibi olan Allahım! Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver! Kendisine vaat ettiğin makam-ı mahmuda, onu ulaştır’ derse, kıyamet gününde o kişiye şefaatim helâl olur.”
“Kim (yazdığı) bir kitapta bana salât getirirse, o salât kitapta kaldığı sürece, melekler ona salât ederler.”
Ebû Süleyman ed-Dârânî (ö.215/830) şöyle demiştir:
“Bir kimse Allah Teâla’dan bir şey isteyeceği zaman Nebî’ye (s.a.v) salât ve selâmı artırsın. Daha sonra isteğini Allah’a arzetsin.Yine duasını, Nebî’ye(s.a.v) salât okuyarak tamamlasın.Zira Allah Teâlâi iki salât arasında kişinin yaptığı duayı kabul eder.Çünkü o kerem sahibi Allahi iki salât arasında kabul edilmedik hiçbir istek bırakmaz.”
Resûlullah’tan (s.a.v) şöyle buyurduğu nakledilmektedir:
“Kim bana Cuma günü yüz kere salât ve selâm okursa, onun seksen senelik günahı bağışlanır.”
Ebû Hüreyre’den (r.a) nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Bana salât ve selâm getiren kimse için sıratta bir nur yaratılır.Bu nur sahibi, sıratta iken cehennem ehlinden olmaz.”
“Kim bana salât ve selâm getirmeyi unutup ihmal ederse, cennet yolunu şaşırır.”
Bu hadis-i şerifte unutmaktan kasıt terketmektir. Zira Resûlullah’a (s.a.v) salât ve selâm okumayı terkeden kişi, cennet yolundan uzaklaştığına göre; salât ve selâm okuyan kişi de cennet yoluna girecek demektir.
Nitekim Abdurrahman b. Avf’tan (r.a) nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Cebrâil (a.s) bana geldi ve şöyle dedi: ‘Ey Muhammed! Ümmetinden sana salât okuyana yetmiş bin melek salât okur.Meleklerin salât okuduğu kimse ise cennet ehlinden olur.’ ’’
“Bana çokça salât okuyanınız, cennette en çok zevce alanınız olacaktır.”
“Hürmetinden dolayı kim bana bir salât okursa, Allah (c.c) , okuduğu bu salât-ı şerifenin lafzından bir melek yaratır.Meleğin bir kanadı doğuda, diğer kanadı batıda, iki ayağı yedi kat yerin altında, boynu ise arş-ı âlâya kadar yükselir.Allah Teâla bu meleğe şöyle der:
‘Bu kulum resûlüme salât okuduğu gibi, sen de onun günahları için Allah’tan af dile. Ve o melek, kıyamete kadar o kul için Allah’tan tövbe istiğfar ister.’ ”
Resûlullah’tan (s.a.v) şöyle rivayet edilmiştir:
“ Kıyamet günü havz-ı kevsere bir grup insan gelir.Ben onları, ancak bana çokça salât getirdikleri için tanırım. “
“ Kim bana bir kere salât ederse, Allah Teâlâ ona on kat rahmet gönderir. Bana on salât okuyana, Allah Teâlâ yüz kat rahmet gönderir. Kim bana yüz kere salât okursa Allah Teâlâ, ona bin kat rahmet ikram eder. Ve bana bin kere salât okuyanın cesedini, Allah Teâlâ ateşte yakmaz. O kulu, dünya hayatında ve âhiret suali sırasında hak söz ile kararlı ve sağlam kılar.
Daha sonra onu, cennetine koyar. Onun okuduğu salavat, kıyamet günü sırat üzerinde beş yüz yıllık mesafeyi gösteren (muazzam) bir nur olur.
Ve Allah Teâlâ bana salât ve selâm okuyan kişiye, okuduğu her salât karşılığında cennette bir köşk verir. Okuduğu salât ister az, ister çok olsun. “
Nebî (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “ Üzerime salât getiren kulun ağzından, salavat süratle çıkar. Uğramadık kara, deniz, doğu ve batı yerleri bırakmaz. Ve şöyle der: ‘Ben yaratılmışların en hayırlısı, seçkin kul Muhammed’e , falan oğlu falanın okuduğu salât ve selâmım.’
Bunun üzerine (canlı-cansız, karada-denizde) her şey onun üzerine salât ve selâm eder.
Bu salât ve selâmdan yetmiş bin kanadı, kanatlarının her birinde yetmiş bin tüy, her tüyde yetmiş bin yüz(sûret), her yüzde yetmiş bin ağız, her ağızda her biri yetmiş bin ayrı lisanda konuşan ve yetmiş bin dili olan bir kuş yaratılır. Bunlar Allah Teâlâ’yı tesbih ederler.
Allah (c.c) , bütün bu okunan tesbihatın sevabını, salavat-ı şerife okuyan o kulun sevap hanesine yazar.
Ali b. Ebû Tâlib’den (r.a) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Cuma günü bana yüz defa salavat-ı şerife okuyan kimse, kıyamet günü beraberinde bir nur olduğu halde gelir. Bu nur, bütün yaratıklar arasında taksim olunsa, herkese yeter.”
Bazı haberlerde şöyle zikredilmektedir:
“Arşın sütununa, ‘Bana müştak (çok arzulu, istekli) olana merhamet ederim. Benden isteyene veririm. Muhammed’e salavat getirmek suretiyle bana yakınlaşan kimseyi, günahları deniz dalgaları köpüğü kadar da olsa bağışlarım’ diye yazılmıştır. “
Sahâbe-i kirâmdam biri şöyle anlattı:
“Muhammed’e (s.a.v) salât ve selâm okunan her meclisten, semanın ortasına kadar ulaşan güzel bir koku yükselir. Melekler şöyle derler:
‘ Bu, Muhammed’ e (s.a.v) salât ve selâm okunan meclisten geliyor.’
Bazı haberler de ise şöyle anlatılır:
“ Mümin bir erkek veya kadın, Muhammed’e (s.a.v) salavat okumaya başladığı zaman, semanın kapıları ve perdeleri arşa kadar kendisine açılır. Bu durumda semalarda Muhammed’e (s.a.v) salât ve selâm getirmedik hiçbir melek kalmaz. Salât ve selâm getiren bu mümin erkek veya kadına her bir melek Allah’ın dilediği kadar mağfiret talebinde bulunurlar.”
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İsteği gerçekleşmeyen kimse, bana çokça salât ve selâm okusun. Çünkü salât ve selâm; kederleri, kaygıları ve tasaları giderir, rızkları çoğaltır, hâcetleri yerine getirir.”
Salih zatlardan birinden şöyle nakledilmiştir:
“Benim bir komşum vardı. Alimlerin yazdığı kitapları yazarak çoğaltırdı. Vefat ettikten sonra onu rüyamda gördüm: ‘ Allah Teâlâ sana nasıl muamele etti? diye sordum.
‘Beni bağışladı’ deyince, ‘ Hangi amelin buna sebep oldu ? ‘ diye sordum.’ Peygamberimiz’in (s.a.v) adını kitaba yazdığım zaman, mutlaka onun üzerine salât ve selâm getirirdim. Bu sebeple rabbim bana, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir kimsenin gönlünde bile hayal edemediği bir nimet verdi’ dedi.”
Enes (r.a) , Resûlullah’ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“ Sizden birinize ben; kendisinden, malından, çoçuğundan, anne babasından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça (kâmil manada ) iman etmiş olmaz.”
Hz. Ömer (r.a) bir keresinde Resûlullah’a (s.a.v), “ Ey Allah’ın Resûlü! Sen bana nefsim hariç her şeyden daha sevimlisin! “ dedi.
Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v) , “ Ey Ömer! Ben sana nefsinden daha sevimli olmadıkça olgun mümin olmazsın “ buyurdu.
Ömer (r.a), “ Kur’ân-ı Kerîm’i sana indiren yüce Allah’a yemin olsun ki, ey Allah’ın Resûlü! Sen bana nefsimden daha sevimlisin! ’’ dedi.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) bu söz üzerine, “ Ey Ömer! İşte bu şekildeki imanın şimdi kâmil oldu” buyurdu.
Yine bir defasında Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v), “ Ne zaman kâmil bir mümin veya sadık bir mümin olurum?” diye soruldu. Resûl-i Ekrem (s.a.v) , Allah’ı sevdiğin zaman” buyurdu.
“ Peki, Allah Teâlâ’yı nasıl sevebilirim?” denildiğinde de şu cevabı verdi:
“Allah Resûlü’nü sevdiğin zaman!” “Allah Resûlü’nü ne yaptığım zaman daha çok sevmiş olurum? sorusuna ise şöyle cevap verdi: “O’nun Resûlü’nün yoluna tâbi olur, sünnetini işler, onun sevdiğini sever, buğzettiğine buğzeder, dostluk kurduğu kimseyle dost olur, düşmanlık yaptığına da düşmanlık edersen, onu sevmiş olursun. Zira insanlar iman konusunda farklı farklıdır. İnsanların imanlarındaki olgunluk, bana olan sevgileri ile ölçülür. Aynı şekilde insanlar küfür konusunda da farklıdırlar. İnsanların küfürlerinin derecesi de bana olan düşmanlıkları ile ölçülür.
Dikkat edin! O Peygamber’e muhabbeti olmayanın imanı yoktur!
Dikkat edin ! O Peygamber’e muhabbeti olmayanın imanı yoktur!
Dikkat edin ! O Peygamber’e muhabbeti olmayanın imanı yoktur!
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) şöyle soruldu:
“Bir mümini huşû içinde diğer bir mümini de huşû hali dışında görüyoruz. Bu farklılığın sebebi nedir?”
Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v) ,
“İmanının tadını alan mümin, huşû sahibi olur. İmanının tadını alamayan mümin ise huşû sahibi olmaz!” buyurdu.
“Peki, imanın tadı nasıl elde edilir, ona nasıl ulaşılır? Diye sorulunca Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
“O’na Allah sevgisinde sadık olmakla ulaşılır.”
“Allah sevgisi ne ile elde edilir veya ne ile kazanılır?” diye sorulunca, Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap verdi:
“Allah’ın Resûlü’ne muhabbetle elde edilir. Bu sebeple siz, Allah ve Resûlü’nün rızâsını, her ikisine de muhabbet beslemekte arayınız.”
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) şöyle soruldu:
“Kendilerine muhabbet duymamız, onları yüceltmemiz ve hürmette bulunmamız istenen Âl-i Muhammed (s.a.v) kimlerdir?”
Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Onlar; gönül ehli, vefa sahibi, bana iman etmiş ve ihlâs sahibi olmuş kimselerdir” buyurdu.
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) gönül ehli, vefa sahibi olan Âl-i Muhammed’in belirgin özelliklerinin neler olduğu sorulunca şöyle buyurmuştur:
“Benim muhabbetimi sevilen her şeye tercih etmek ve gönüllerinin benim hatıramla meşgul olması ve bana çokça salavat getirmeleri, onların Allah’ı zikretmekten sonra gelen en belirgin özelliklerindendir.”
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v), “Sana en güçlü şekilde iman eden kimdir? Diye sorulunca şöyle cevap verdi:
“Beni görmediği halde iman etmiş olan mümin, bana olan sevgisini, sadakat ve şevkle göstermiş demektir. Bu kişinin en belirgin özelliği, beni görmek için sahip olduğu her şeyi feda etmeye hazır olmasıdır. Yer dolusu altını olsa, beni görmek için onları feda eder. Çünkü bu kul, bana gerçekten inanmış ve bana olan muhabbetinde ihlâs sahibi olmuştur.”
Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) şöyle soruldu:
“Ey Allah’ın Resûlü! Senin vefatından sonra gelecek olanlardan, sana salât ve selâm okuyan kişileri nasıl tanırsın?”
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap vermiştir:
“Beni gerçekten sevenlerin okudukları salât ve selâmı işitir, kendilerini de tanırım. Beni gerçekten sevmeyenlerin okudukları salâtlar ise bana vasıtalı olarak arzolunur.”
PAZARTESİ
Rahman ve Rahım olan Allahın adıyla.
1- Alâh-u Teâlâ efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e onun âl-i ve ashabına salât ve selam eylesin.
2- Allahım, Efendimiz ibrahime salât ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e onun zevcelerine ve zürriyyetine de salat eyle. Allahım, Efendimiz ibrahime bereket ihsan ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e onun zevcelerine ve zürriyyetine de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. (Sen her türlü övgüye layıksın. Yücelik ve şeref de senin elindedir.)
3- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Efendimiz İbrâhîm’e bütün âlemde bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ven onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
4- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ven onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
5- Allahım, efendimiz ümmî olan nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
6- Allahım, , kulun ve Rasulün efendimiz Muhammede salât eyle.
7- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
8- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
9- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne merhamet ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de merhamet eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
10- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne şefkat gösterdiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de şefkat göster. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
11- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne selamet verdiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de selamet ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
12- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bütün âlemde bereket, merhamet ve salat ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat, bereket, merhamet ve ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
13- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e salat ettiğin gibi, Efendimiz Nebî Muhammed’e mü’minlerin anneleri olan onun zevceleri, zürriyyeti ve Ehl-i Beyt-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
14- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsan ettiğn gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
15- Ey yerleri donatan, yüksek semaları yaratan ve kalpleri kötüsüyle iyisiyle yaratıldığı hal üzere çekip çeviren Allahım ! Batıl ehlinin ordularını mağlûb eden, hakkı en doğru şekilde ilan eden, kendisinden öncekileri tamamlayan, kapatılan iman kapılarını açan, rasulün ve kulun Muhammed’e rahmetinin en üstününü, bereketlerinin artarak devam edenlerini ve şefkatinin en sıcağını ikram eyle. Zira o rasulün senin vahyini gönlünde tutarak ahdini koruyup emrini yerine getirmekte hiç gecikmeksizin rızana koşarak, emrin olduğu için sana itaat etti. O’nun bu itaati de elde etmek isteyen için parlak bir nur halini aldı. Böylesi bir nurla Allah’ın ihsanı, efendimizi işaret eden vesilelerle ancak ehil olana ulaşır. Kalplerse günah ve fitneler bataklığına dalıp gittikten sonra Rasulle hidayete kavuşur. Zira O Rasul isimleri izah etmeye, hükümleri açığa çıkarmaya ve İslam’ın gönülleri aydınlatmasına ışık tutar. Çünkü o senin güvenilir kıldığın emînin, saklı ilminin sâdık koruyucusu, kıyamet gününde şâhidin, nimet ve rahmet olarak hakla gönderdiğin rasulündür.
16- Allahım ! Adn cennetinde onun yerini genişlet, fazlından onu kat kat hayırla mükafaatlandır. Herhangi bir sıkıntı olmadan ve ardı arkası kesilmeden, hayırların ona bol bol ulaşmasını ihsan eyle.
17- Allahım ! O’nun firdevs cennetindeki makamını insanların makamından yüce kıl. O’na senin katındaki has makamını ve ihsanını ikram eyle. Peygamber olarak gönderdiğin için O’nu şehadeti makbul, sözü rızaya uygun, âdil sözlü, konuşması açık ve büyük bir burhan sahibi olarak mükafaatlandır.
18- Şüphesiz Allah ve melekleri bu Nebî’ye çok salât etmektedirler. Ey îmân edenler sizde onun üzerine salat edin. Tam bir teslimiyetle selam verin.
19- Allahım ! Davetine icabet ettim. Rabbim, senden saadetler dilerim. Çok merhametli ve iyilikler ihsan eden Allahım! mukarrebûn makamındaki ve Allah’a en yakın meleklerin, nebîlerin, sıddıkların, şehitlerin, salihlerin okuduğu ve seni tesbîh eden her şeyin salavatı, senin izninle İslam’a davet eden müjdeci, şâhit, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Rasulü takva sahiplerinin imamı, rasullerin efendisi, nebîlerin sonuncusu, efendimiz Abdullah oğlu Muhammed’e olsun. O’na selam olsun.
20- Allahım ! Salatlarını ve bereketlerini rahmetini rasullerin efendisi, takva sahiplerinin imamı, nebîlerin sonuncusu, rahmet peygamberi hayrın önderi ve imamı olan rasulün ve kulun efendimiz Muhammed’in üzerine ikrâm eyle.
21- Allahım ! O’nu öncekilerin ve sonrakilerin gıpta edeceği makamı Mahmud’a ulaştır.
22- Allahım ! efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
23- Allahım ! Allahım, efendimiz İbrâhîm’e bereket ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
24- Efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne, ashabına, çocuklarına, zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine, evlilikten doğan akrabalarına, ensarına, kendisini takip eden fırkrlarına, sevenlerine, ümmetine ve onlarla beraber hepimize salât eyle. ey merhametliler merhametlisi Allahım !
25- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e salât edenlerin sayısınca salât eyle. Salât etmeyenlerin sayısınca salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi salât eyle. Efendimiz Muhammed’e nasıl salât edilmesini istiyorsan o şekilde salât eyle.
26- Allahım ! kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi, Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle.
27- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle.
28- Allahım ! kendisi için sevip razı olacağın şekilde efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât eyle.
29- Efendimiz Muhammed’in ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât eyle. Cennette’ki vesîle makamını ve dereceyi ona ihsan eyle.
30- Efendimiz Muhammed’in ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allahım ! Efendimiz Muhammed’e layık olduğu şekilde mükafaat ihsan eyle.
31- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e o’nun âl-i ve ehl-i beyti’ne salât eyle.
32- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât adına verilmedik hiç bir salât eksik kalmayıncaya kadar salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne rahmet adına verilmedik hiç
bir rahmet eksik kalmayıncaya kadar rahmet ihsan eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne bereket adına verilmedik hiç bir bereket eksik kalmayıncaya kadar bereket ihsan eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne selam adına verilmedik hiç bir selam eksik kalmayıncaya kadar selam eyle.
33- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e önceki rasuller, nebîler ve ümmetler arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e sonraki, kıyamete kadar gelecek olan ümmetler arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e nebîler arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e rasuller arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e mele-i âlâ, mertebeleri en üstün olan melekler, mukarrebûn, rûhâniyyûn, nûraniyyûn arşiyyûn arasında kıyâmet gününe kadar salât eyle.
34- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e cennetteki derecelerin en üstünü olan vesîle makamını, fazileti, şerefi ve büyük mertebeyi ihsân eyle.
35- Allahım ! Görmediğim halde Efendimiz Muhammed’e îmân ettim. Cennetler içerisinde O’nu görmekten beni mahrum eyleme. Kendisiyle sohbet etmeyi bana nasib eyle. Beni O’nun dîni olan İslâm üzere öldür.
İçtikten sonra asla susuzluk hissertmeyeceğimiz, içimi rahat, insanın içine sinen ve doyurucu olan havzından bana da içir. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin.
36- Allahım ! Efendimiz Muhammed’in ruhuna tahıyyat ve selâmımı ulaştır.
37- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e kendisini görmediğim halde îmân ettiğim gibi cennetlerde O’nun cemâlini görmekten beni mahrum eyleme.
38- Allahım ! Efendimiz Muhammed’in şefaati kübrasını kabul eyle. O’nun yüksek derecesini daha da yücelere çıkar. Efendimiz İbrahim ve Musa’ya verdiğin gibi O’na dünya ve âhirette de bütün istediklerini ihsan eyle.
39- Allahım ! efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Allahım ! efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
40- Allahım ! Nebin ve rasulün efendimiz Muhammed’e hem seçilip çıkartılmış, tertemiz dostun efendimiz İbrâhîm’e, hem de kendisiyle konuştuğun, kelîmullâh ve sana vâsıtasız münacaat eden neciyyullâh efendimiz Mûsâ’ya, ayrıca senin emrinle anasız babasız meydana gelen Rûhullâh ve her bir şeye (senin emrinle) ol deyince oluveren Kelîme efendimiz Îsâ’ya ve meleklerin, rasullerin, nebilerin, hayırlı kulların, yer ve gök ehlinden seçilip çıkarttığın asfiyâ, Allâh’ın ikrâmına ulaşmış hâlis kullar ve velî kullarının hepsine de salat ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
41- Allâh-u Teâlâ mükafaatının sayısınca salavat okumaya razı olacağı ve bizzat istediği salavat sayısı kadar, arşının ağırlığınca, kelimelerinin sayısı ve çokluğu kadar, zikredenlerin O’nu zikrettiği, zikrinden gâfil olanların da gafleti kadar lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’e, ehl-i beyt’ine ve pâk nesline kelimenin tam mânâsıyla salat ve selâm eylesin.
42- Allahım ! Bina ettiğin günden bu zamana kadar, gökyüzünden yağan yağmurların sayısınca efendimiz Muhammed’e, onun zevcelerine zürriyyetine, nebî, rasul, melek, mukarrebûn makamındaki diğer melekler ve salih kullarının hepsine salat eyle. Allahım ! donatıp yaydığın günden bu zamana değin, yeryüzünde biten bitkilerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salat eyle. Sayılarını ancak senin bildiğin semadaki yıldızlar miktarınca, efendimiz Muhammed’e salat eyle. Yarattığın günden bu zamana kadar ruhların nefesleri kadar efendimiz Muhammed’e salat eyle. Ayrıca yaratmış olduğun ve yaratılacaklarınla ilminin kuşattığı ve bunların katları kadarınca efendimiz Muhammed’e salat eyle.
43- Allahım ! Yarattıklarının sayısı, arşının ağırlığı, kelimelerinin miktarı, ilminin kuşatacağı şeyler ve âyetlerinin sayısınca ve bizzat razı olacağın kadar efendimiz Muhammed’e salat eyle.
44- Allahım ! Bütün yarattıklarının üzerinde senin üstünlüğün ve faziletin gibi kendilerine salavat okuyan bütün kullarının salavatından üstün ve fazıletli olan salat ve selamla onlara salat eyle.
45- Allahım ! Gece ve gündüzlerin aralıksız devam edip gittiği zaman süresince, gece ve gündüzler boyu, sağnak ve ince ince yağan yağmur tanelerinin sayısınca hiç bir üzüntü ve kesinti olmaksızın onlara salat eyle.
46- Allahım ! yarattıklarının adedince, zatının rızası, arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı, ilminin sonsuzluğu ve bütün mahlukatının ağırlığınca, ilminin kuşattığı ve ilminle bildiklerinin katlarınca sürekli devam eden kullarına nazaran zatının fazıleti gibi bütün kullarından salavat okuyanların salavatlarından daha fazla ve üstsn salavat olması için hem efendimiz nebin Muhammed’e hem de efendimiz dostun İbrâhîm’e ve bütün peygamberlerine yer ve gök ehlinden seçip çıkardığın asfiya kullarına salat eyle.
Bu Salavâtın Ardından Cenâb-I Hakk Tarafından Kabul Edileceğini Umarak Şu Duâ Okunur
47- Allahım ! beni nebîn ve efendimiz Muhammed’in dininden ayrılmayanlardan, onun hürmetine ta’zim edip kelimesini, kelime-i şahâdeti aziz bilenlerden, ahdini tevhid ve risalet inancını ve zimmetini kur’ân ve sünneti koruyanlardan, dininde samîmi olan mensuplarına ve onun çağrısına yardım edenlerden, ona tâbî olanları ve onun ümmeti
olmayı kabûl edenleri çoğaltanlardan eyle. Beni kıyâmet günü, onun hamd sancağı altında toplanan zümreden, onun yoluna ve sünnetine aykırı hareket etmeyenlerden eyle.
48- Allahım ! ben onunsünnetine sımsıkı sarılmakistiyorum, onun getirdiği emir ve yasak olan şeyleri değiştirmekten sana sığınıyorum.
49- Allahım ! efendimiz, nebîn, rasulün, Muhammed’in senden istediği hayırlardan bende istiyorum, onun sana sığındığı ve şer olan şeylerin hepsinden sana sığınıyorum.
50- Allahım ! beni fitnelerin şerrinden koru. Bütün meşakkatlerden bana âfiyet ihsân eyle. Benden görünür ve görünmez meydana gelen işleri ıslâh eyle. Kalbimi kin ve hasetten temizle. Beni üzerinde hiç bir kul hakkı kalmayan biri eyle.
51- Allahım ! şüphesiz ben senin bildiğin hayırların en güzeline yapışmak, yine senin kötü olarak bildiğin şeyleri terk etmek istiyorum. Rızkıma kefîl olmanı, yeterli olana kanaat edebilmeyi, her şüpheli şeyden doğru bir îzah tarzı bulmayı, her delilde hak olanı gerçekleştirmeyi, öfke rızâ hâlinde âdil olmayı, kaderin cereyân ettiği işlerde teslîm olabilmeyi, zenginlik ve fakirlik hâlinde iktisatlı davranmayı, sözde ve fiilde tevazû göstermeyi, ciddî veyâ şaka bütün sözlerde dosdoğru olmayı senden taleb ediyorum.
52- Allahım ! şüphe yok ki gerçekleştiği sadece seninle benim aramda bilinen bâzı günahlarım var. Bir de insanlarla benim aramda olanlan, hem senin hem de insanların bildiği nice günahlarım var.
53- Allahım ! bu günahlardan seninle aramda olanı bağışla. İnsanlarla aramda olan günahlarımı tekeffül eyle. O günahları da benden al. Fazlınla beni ihtiyaçsız kıl. Şüphesiz sen bağışlaması çok olansın.
54- Allahım ! kalbimi ilminle nurlandır. Bedenimi taatinde kullan. Rûhumu fitnelerden temizle. Fikrimi mûteber işlerle meşgûl eyle. Şeytanın vesveselerinden beni koru. Ey Rahmân olan Allahım ! Ey Rahmân, üzerimde şeytanın hiç bir gücü kalmayıncaya kadar beni ondan kurtar.
1- Allâh’ım! Melik, Samed ve Vâhid olan Allâh’ın zâhid rasûlü, efendimiz nebî Muhammed’e ebede kadar devâm edip hiç kesilmiycek ve bizide o kötü mesken cehennemin ateşinden kurtarmaya vesîle olacak dâimî salâtla salât eyle.
2- Allâh’ım! Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne sayılarla sayılamayacak kadar sınırsız salâtla salât ve selâm eyle.
3- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e makâmına ikrâm edeceğin kıyâmet günü şefaat makâmında rızâsına ulaştıracağın salâtla salât eyle.
4- Allâh’ım! Asâletli nebî, kendisine vahy edilen ve Kur’ân indirilen Kur’ân’ın yorumunu açıklayan, Cebrâîl aleyhi’s-selâm’ın kendisine ikrâm ve fazîletle geldiği, melik ve celîl olan Allâh’ın, karanlık ve uzun bir gecede İsrâ gecesinde Cebrâîl aleyhi’s-selâm’la yürüttüğü ve kendisine yedi kat semâ, Sidretü’l-Müntehâ, Kürsî, Arş, Beyt-i Ma’mûr, Yûce Cennetler, Melekût Âlemi’nin yûceliklerini seyrettirdiği hiç ölmeyen ve dâimâ bâkî olan Allâh’ın yûce kudretini müşâhede etmek sûretiyle azâmet ve kudretinin nûruyla nûrlanmış olan şerefli efendi, efendimiz Muhammed’e hüsn-ü cemâl, kemâl, hayır ve fazîletlere denk olan salâtla salât eyle.
5- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yağmur tânelerinin sayısınca salât eyle.
6- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ağaçların yaprakları adedince salât eyle.
7- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne denizlerin köpükleri sayısınca salât eyle.
8- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne nehirler adedince salât eyle.
9- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ıssız çöl ve sahrâlar adedince salât eyle.
10- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dağlar ve taşların ağırlığınca salât eyle.
11- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne cennet ve cehennem ehlinin sayısınca salât eyle.
12- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne sâlih ve fâsık kulların sayısınca salât eyle.
13- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne gelip-geçen gece ve gündüzler sayısınca salât eyle.
14- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e olan salâtımızı, cehennem azâbinâ perde, cennete girmemize ise vesîle eyle. Çünkü sen güç ve kudret sâhibi, günahları bağışlayansın.
15- Allâh-u Teâlâ; efendimiz Muhammed’e, onun pâk âl-i’ne ve mübârek nesline, kerem sâhibi ashâbına, mü’minlerin anneleri olan zevcelerine, kıyâmet gününe kadar kesintisiz devâm eden salâtla salât eylesin.
16- Allâh’ım! Sâlih zâtlar ve takvâ sâhibleri olan, ebrâr kullarının efendisi, hayır sâhibi rasullerin zîneti, gecenin karanlığıyla karanlıklarda gizlenen, gündüzün aydınlığıyla mânevî güzelliği aydınlanan zâtların en keremlisi, efendimiz Muhammede salât eyle.
Allâh’ım! Sâlih zâtlar ve takvâ sâhibleri olan, ebrâr kullarının efendisi, hayır sâhibi rasullerin zîneti, gecenin karanlığıyla karanlıklarda gizlenen, gündüzün aydınlığıyla mânevî güzelliği aydınlanan zâtların en keremlisi, efendimiz Muhammede salât eyle.
Allâh’ım! Sâlih zâtlar ve takvâ sâhibleri olan, ebrâr kullarının efendisi, hayır sâhibi rasullerin zîneti, gecenin karanlığıyla karanlıklarda gizlenen, gündüzün aydınlığıyla mânevî güzelliği aydınlanan zâtların en keremlisi, efendimiz Muhammede salât eyle.
17- Ey karşılığı bulunamaz iyilikler sâhibi, nîmet ve ihsânlarına mukâbele edilemeyen zenginlik sâhibi Allâh’ım.
18- Kabirde münker ve nekirin gelipte, bize sorular sorduğu zaman dillerimizi açmanı, o gün için dünyâda iken bizi sâlih amelleri işlemekte muvaffak kılmanı, kıyâmet günü yerler sallanıp ve insanlar ızdırâb içinde kıvranırken, sıkıntılardan bizleri emîn kılmanı, zâtından başka hiçbir kimseden taleb etmeksizin ancak senden istiyoruz. Ey İzzet ve Celâl sâhibi olan Allâh’ım!
19- Nûrlara nûr veren zamân öncesinde yok olup gitmeyen hep bâkî ve ebedî kalan, benzersiz zengin, ayıplardan münezzeh, tertemiz, hiçbir zamânın kavrayamadığı ve mekânın kuşatamadığı, her şeye kudretiyle tasarruf eden ve yûce olan Allâh’ım! senden taleb ediyorum.
20- Allâh’ım! Bütün en güzel isimlerin hürmetine, zâtına âit isimlerin en yûce, katında derece îtibârı ile en şerefli, sevâb yönüyle en bol, kabûl olunma açısından en süratli isimlerin hatırına senden istiyorum. Gizlenmiş saklı olan ismin, celâleti en yüksek, îtibârı en büyük, azâmeti en yûce olan ve o isimle sana duâ edeni seveceğin, râzı olacağın, duâsını da kabûl edeceğin, ismin hürmetine senden taleb ediyorum.
21- Allâh’ım! Senden başka hiçbir ilâhın olmadığını ifâde eden Kelime-i tevhîd hatırına, Hannân, bol rahmet ve mağfiret eden Mennân, hak etmedikleri halde kullarına çeşitli nîmetleri lütfeden, yeri ve gökyüzünü yaratan celâl ve ikrâm sâhibi olan, gaybı ve mevcûdu bilen sonsuz yûcelik sâhibi Allâh’ım!
22- Sana duâ edildiğinde kabûl ettiğin, onunla bir şey istenildiğinde verdiğin, yûceler yûcesi olan ismin hatırına senden istiyorum.
23- Büyüklük taslayan bütün insanlara, pâdişâh ve sultanlara, yırtıcı bütün canavârlara, haşerâta, eziyet veren bütün canlılara ve yarattığın bütün şeylere, azâmetiyle boyun eğdiren ismin hürmetine, ey Allâh! ey Rabbim! duâmı kabûl eyle. Ey izzet ve azâmeti zâtına mahsûs olan, gayb ve vârlık âlemînin sâhibi, ölmeyen dâimî canlı olan rabbim, seni tesbîh ederim Rabbim! Şânın ne yûce, mekânın ne kadar yüksektir. Sen benim rabbimsin. Ey azâmetinde bütün noksan sıfatlardan münezzeh olan Allâh’ım ! yönelişim sanadır ve ancâk senden korkarım. Ey Azîm! ey Kebîr ! ey Cebbâr ! ey Kâdir ! ey Kavî ! sen mukaddes ve münezzehsin. Ey Âlim olan Allâh’ım! Sen yûcesin. Ey Azîm olan Allâh’ım seni tesbîh ederim. Ey Celîl olan Allâh’ım! Seni tesbîh ederim.
24- Allâh’ım ! büyük ve tam bütün sıfatlarının kemâlâtını üzerinde, tam anlamıyla toplayan ismin hürmetine, cinlerin ve insanların inatçı zalimlerini, azgın şeytanı, haset eden insanı, mahlûkatından zayıf ve âcizlerin dert ve belâlarını ve kuvvetli olanlarını intikam almak murad ettiğin zamân, iyi ve facir kullarını, inatçı veyâ herhangi bir kulunu bize musallat etmemeni senden taleb ediyorum.
25- Allâh’ım! arz edeceğim hâcetlerimi, sâdece senden taleb ediyorum. Şâhitlik ederim ki sen kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allâh’sın. Birsin. Doğmayan ve doğrulmayan, eşi ve benzeri olmayan, Samed ! her şey kendisine muhtâc, kendisi hiçbir şeye muhtâc olmayansın. Ey zâtı kavranmaktan münezzeh, zâtında ve sıfatlarında eşsiz, yûce, hak ve kendi sinden başkası olmayan, ey ezelî, ebedî, dehri,[1] zamânı yaratan, ey dâimîlik sâhibi olan, ölmeyen, diri olan, bizim ve her şeyin ilâhı, ey tek ilâh! senden başka hiçbir ilâh yoktur.
26- Ey semâları yaratan ! gizli ve aşikârı bilen, Rahmân ve Rahîm olan, Hayy ! ebedî hayât la diri, Kayyûm ! mülkünün her türlü tasarrufunda söz sâhibi, Deyyân ! herkesin hesâbını en iyi bilen, Hannân ! rahmetlerin en latîf cilvesini gösteren, Mennân ! hak etmedikleri halde kullarına karşılıksız nîmetler lütfeden, yarattıklarını öldükten sonra dirilten, Vâris ! sâdece kendi zâtı kalıcı olan, Celâl ve İkrâm ! sâhibi olan Allâh’ım ! yaratılmışların kalpleri senin kudret elindedir. Onlara dilediğin şekilde tasarruf edersin. Onlara dilediğinde hayır verir, istediğinde de şerleri onlardan giderirsin.
27- Bu sebeble Allâh’ım! kötü gördüğün her şeyi kalbimden silmeni, bunların yerine haşyetin, sevgiden kaynaklanan korkunu, mâ’rifetin, korkun, yanında olanlara karşı şevkin, emniyet ve âfiyetinle kalbimi doldurmanı senden taleb ediyorum. Bize rahmet ve bereket ihsân eyle. Doğruyu ve hikmeti bize ilhâm eyle.
28- Allâh’ım! senin azâmet ve heybetinden korkanların ilmini, zâtına yönelenlerin yönelişini, yakîn sâhiblerinin ihlâsını, sabredenlerin şükrünü, sâdık kullarının tövbesini, bizlere de nasîb etmeni senden taleb ediyoruz.
29- Allâh’ım! Arş’ının rükünlerini dolduran cemâlin hatırına, nasıl bilmem gerekiyorsa o şekilde, mâ’rifetinin hakîkatini ben bilinceye kadar kalbime, mâ’rifet tohumunu ekmeni senden istiyorum.
30- Allâh-u Teâlâ nebîlerin sonuncusu rasullerin imâmı olan efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ashâbına, salât eylesin. Tam mânâsıyla selâm eylesin. Âlemlerin Rabbi olan Allâh’a hamd olsun.
31- Allâh’ım! bu duânın müellifini (Şeyh Muhammed b. Süleymân el-Cezûlî) bağışla. Ona merhamet et, ey Rahmet sâhibi, Rahmân ! onu peygamberler. Sıddıklar, şehitler, sâlihler zümresi içinde haşrolunup toplananlardan kıl.
32- Allâh’ım! Bu kitabı tashîh eden Yûsuf b. Muhammed’i günahkâr, kusurlu, zayıf kulunu da bağışla. Tövbesini kabûl et. Sen çok bağışlayıcı ve sonsuz merhamet sâhibisin. Âmîn. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım!..
33- Allâh’ım! Bu duâları bu kitâba derc ve tashîh eden; günahkâr, kusurlu, zayıf kulun, Sâlih oğlu Şâ’bân GÜNBEY’i de bağışla. Ona merhamet et, ey Rahmet sâhibi, Rahmân ! onu peygamberler. Sıddıklar, şehitler, sâlihler zümresi içinde haşrolunup toplananlardan kıl.Tövbesini kabûl et. Sen çok bağışlayıcı ve sonsuz merhamet sâhibisin. Âmîn. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım!..
S A L I
1- Allahım ! şüphesiz ben senin bildiğin hayırlardan ister, senin bildiğin şerlerden yine sana sığınırım. Senin bildiğin günahdan bağışlanmamı taleb ederim. Şüphesiz bilen sensin. Biz bilmeyiz. Sen gaybları tam anlamıyla bilensin.
2- Allahım ! yaşadığım bu zamanda fitnere düşmekten, cü’et ehl-i kimselerin bana sataşmasından ve zaafa düşürmelerinden beni koru. Bana merhamet et.
3- Allahım ! beni zâtından gelen himâye ile ömrümün sonuna kadar kurtulmuş olabilmem için bütün yarattıklarının şerrinden metin bir sığınakta muhafaza eyle.
4- Allahım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona salât okuyanların sayısınca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona salât okumayanların sayısınca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona salât okunmasının lâyık olduğu şekilde salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona salât okunması vâcib olan salavat gibi salât eyle. Hattâ Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne okunmasını emrettiğin şekilde salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne kendi nûru nurların bile nûru sayılan ve bu sayede sırrının şuâsıyla nice sırların aydınlandığı salât ile salât eyle.
5- Allahım ! efendimiz Muhammed’e, âl-i’ne ve ebrâr olan bütün ehl-i beyt’ine salât eyle.
6- Allahım ! senin nurlarının ummânı, sırlarının kaynağı, varlığını isbat eden delillerin lisânı, mülk âleminin direği, huzuruna ulaşmak isteyenlerin imamı, peygamberlerin sonuncusu, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, yüce zâtın devâm ettikçe devâm eden, yüce zâtın bâkî kaldıkça ebedî kalacak olan, seni de onu da razı edecek okuduğumuzda bizden de râzı olacağın salâtla ona salât eyle. Ey âlemlerin rabbi olan Allâhım.
7- Ey hıll ve harem’in rabbi, ey ! meş’ari harem’in rabbi, ey ! beyt-i haram’ın rabbi, ey ! rükn ve makâm’ın rabbi olan Allâhım ! efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e bizden selâm ulaştır.
8- Allâhım ! önceki yaratılmışların ve kıyâmete kadar yaratılacak olanların efendisi, efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e salât eyle.
9- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e her an ve her zaman salât eyle.
10- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e kıyâmete kadar, en yüce meleklerin bulunduğu makamda, mele-i âlâ da salât eyle.
11- Allâhm ! yeryüzü ve üzerinde bulunanlar görevlerini tamamlayıp huzurunda toplanıncaya kadar, efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle. Zîrâ sen sâhip olanların en üstünüsün.
12- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsân ettiğin gibi, Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
13- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ezelî ilminin bildiği, kader ilminin gerçekleştiği, irâdenin cereyân ettiği, meleklerinin de ona salât ettiği kadar hem sürekli fazlınla hem de sonsuzluğuna asla son olmayacak ihsânınla hep ebedî kalacak şekilde salat eyle.
14- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ilminin kuşattığı, Kur’ân-ı Kerîm’in zikrettiği, meleklerin de ifâde ettiği şahadet sayısınca salât eyle. Onun ashâbından râzı ol. Ümmetine merhamet eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
15- Allâhım ! efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne ve bütün ashâbına salât eyle.
16- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Bütün âlemlere bereket ihsân ettiğin gibi onlara da bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
17- Allâhım ! secde hâlindeki kalp huşûu ile sana sığınıyorum. Ey efendim! ey Allâh ! ey celîl. Verilen sözlere senin kadar vefâ gösteren yoktur. Nurla süslü kürsîden itibâren yüce ve şerefli arşına kadar neler varsa, onların hatırı ve arşının altında bulunanların hakkı için dileğimi sana arzediyorum. Sen semaları ve gökgürlemelerinin seslerini yaratmadan önce, birliğinle ilah olarak bilindiğin ve dâim olduğun gibisin. Ey Allâhım ! beni zâtın için sevenlerden, senin tarafından sevilen kullardan, sana yakınlaşmış büyük zatlardan ve sana tutkun âşıklardan eyle.
Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Vedûd.
18- Allâhım ! Ezelî ilminle bildiğin şeyler sayısınca efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle.
19- Allâhım ! Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen şeyler sayısınca efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle.
20- Allâhım ! kudretinin nüfûz ettiği şeyler sayısınca efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle.
21- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e irâdenin tahsîs şeyler sayısınca salât eyle.
22- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e ona emrettiğin ve yasakladığın şeyler sayısınca salât eyle.
23- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e senin duyma kudretinin kavradığı şeyler sayısınca salât eyle.
24- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e senin görme kudretinin kavradığı şeyler sayısınca salât eyle.
25- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e kendisini hatırlayıp yâdedenlerin sayısınca salât eyle.
26- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e kendisini hatırlayıp yâdetmekten gâfil olanların sayısınca salât eyle.
27- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e yağan yağmur tâneleri sayısınca salât eyle.
28- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e ağaçların yaprakları sayısınca salât eyle.
29- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e yaban hayvanları sayısınca salât eyle.
30- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e deniz hayvanları sayısınca salât eyle.
31- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e denizlerdeki sular miktârınca salât eyle.
32- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e gece karanlığının kendilerini bürüdüğü ve gündüz aydınlığının kuşattığı şeyler sayısınca salât eyle.
33- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e gece ve gündüz salât eyle.
34- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e kumlar miktârınca salât eyle
35- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e kadın ve erkek kulların sayısınca salât eyle.
36- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e bizzat senin râzı olacağın kadar salât eyle.
37- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e senin kelimelerin sayısınca salât eyle.
38- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e yer ve gök dolusunca salât eyle.
39- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e arşının ağırlığı kadar salât eyle.
40- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e bütün mahlûkâtın sayısınca salât eyle.
41- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e zâtından gelecek olan salavâtının en fazîletlisi ile salât eyle
42- Allâhım ! rahmet peygamberine salât eyle.
43- Allâhım ! bu ümmetin şefaatçisine salât eyle.
44- Allâhım ! darlığı gideren zâta salât eyle.
45- Allâhım ! zulmeti aydınlatan zâta salât eyle.
46- Allâhım ! nîmeti ulaştıran zâta salât eyle.
47- Allâhım ! rahmeti getiren zâta salât eyle.
Allâhım ! kevser şarabının bulunduğu havuz sâhibi olan zâta salât eyle. -48
49- Allâhım ! Makâm-ı Mahmûd sâhibi olan zâta salât eyle.
50- Allâhım ! kıyâmet günü hamd sancağı sâhibi olan zâta salât eyle.
51- Allâhım ! mi’râc gecesi ulaştığı makâm sâhibi olan zâta salât eyle.
52- Allâhım ! kerem ve cömertlikle tavsîf ettiğin zâta salât eyle.
53- Allâhım ! semâda Mahmûd ve yeryüzünde Muhammed adıyla anılan efendimize salât eyle.
54- Allâhım ! nübüvvet mührü sâhibi olan zâta salât eyle.
55- Allâhım ! doğumunda ve doğumundan sonra zuhûr eden alâmetler sâhibi zâta salât eyle.
56- Allâhım ! her türlü ikramla sıfatlanmış olan zâta salât eyle.
57- Allâhım ! öncekilerin ve sonra gelenlerin efendisi, seyyidi olma özelliği kazanan zâta salât eyle.
58- Allâhım ! bulutun kendisini gölgelediği zâta salât eyle.
Allâhım ! arkasındakini tıpkı önünde olan kimseyi gördüğü gibi gören zâta salât eyle. 59-
Allâhım ! kıyâmet günü şefaat talebi kabûl edilen ve şefaat eden zâta salât eyle. 60-
61- Allâhım ! tevâzu’ sâhibi olan zâta salât eyle.
62- Allâhım ! şefaat sâhibi olan zâta salât eyle.
63- Allâhım ! en yüce cennetlerin en yüce makâmı olan vesîle sâhibi zâta salât eyle.
64- Allâhım ! fazîlet sâhibi olan zâta salât eyle.
65- Allâhım ! cennetteki derecelerin hepsinden en yüce olan yüksek derece sâhibi zâta salât eyle.
66- Allâhım ! sünnet olarak taşıdığı baston sâhibi olanzâta salât eyle.
67- Allâhım ! İncil’de zikredilmiş sıfatı olarak, ayaklarına nalın giyinmiş olan zâta salât eyle.
68- Allâhım ! peygamberliğine işâret eden delîl hüccet sâhibi zâta salât eyle.
69- Allâhım ! peygamberliğini açıkça gösteren ısbât, burhân sâhibi zâta salât eyle.
70- Allâhım ! herkese hükmünü geçiren, hükümranlık sâhibi olan zâta salât eyle.
71- Allâhım ! Mi’rac’da başına giydirilen nurdan tâc sâhibi zâta salât eyle.
72- Allâhım ! Mi’rac’a çıkma şerefine sâhib olan zâta salât eyle.
73- Allâhım ! kılıç sâhibi olan zâta salât eyle.
74- Allâhım ! Necîb adındaki deveye binen zâta salât eyle.
75- Allâhım ! Mi’râc gecesi Burağa binen zâta salât eyle.
76- Allâhım ! yedi kat semâyı yarıp geçen zâta salât eyle.
77- Allâhım ! bütün insanlara şefaat eden zâta salât eyle.
78- Allâhım ! elinde yiyeceğin tesbîh ettiği zâta salât eyle.
79- Allâhım ! kendisinden ayrıldığında hurma kütüğünün inleyip ağladığı zâta salât eyle.
80- Allâhım ! sakrâ kuşlarının kendisiyle sana sığındığı zâta salât eyle.
81- Allâhım !elinde küçük çakıl taşlarnın tesbîh ettiği zâta salât eyle.
82- Allâhım ! huzûruna geyiğin gelip kendisinden en fasih ifâdeyle şefaat talebinde bulunduğu zâta salât eyle.
83- Allâhım ! herbiri büyük mürşîd olan ashâbıyla mecliste sohbet ederken meleklerin kendisiyle konuştuğu zâta salât eyle.
84- Allâhım ! insanları cennetle sevindiren ama cehennemle de korkutan zâta salât eyle.
85- Allâhım ! aydınlatıcı kandil gibi nur saçan zâta salât eyle.
86- Allâhım ! devenin kendisine hâlinden şikâyet ettiği zâta salât eyle.
87- Allâhım ! parmaklarının arasından tatlı su akan zâta salât eyle.
88- Allâhım ! maddî mânevî pisliklerden temizlenmiş olan zâta salât eyle.
89- Allâhım ! nurların nûru olan zâta salât eyle.
90- Allâhım ! Ay’ın kendisi için ikiye ayrıldığı zâta salât eyle.
91- Allâhım ! maddeten ve mânen tertemiz olan zâta salât eyle.
92- Allâhım ! en üstün makamda sana en yakın olan zâta salât eyle.
93- Allâhım ! şirkin ve küfrün karanlığını yok edip, âleme îman nûrunu yayarak tan yerini ağartan zâta salât eyle.
94- Allâhım ! karanlığı delen yıldız misâli O’zâta salât eyle.
95- Allâhım ! tutunulacak sapa sağlam biricik zâta salât eyle.
96- Allâhım ! dünyâ ehlini cehennemle korkutan zâta salât eyle.
97- Allâhım ! kıyâmet gününün şefaatçisi olan zâta salât eyle.
98- Allâhım ! insanlara kevser havuzundan içirecek olan zâta salât eyle.
99- Allâhım ! Livâil-Hamd sâhibi zâta salât eyle.
100- Allâhım ! insanları hak yola irşâd ederken bütün varlığıyla İslâm Dîni’ni tebliğe yönelen zâta salât eyle.
101- Allâhım ! râzıolduğun hususta tam mânâsıyla gayret eden zâta salât eyle.
102- Allâhım ! son nebîye salât eyle.
103- Allâhım ! son rasûle salât eyle.
104- Allâhım ! hakkı ayakta tutan Mustafâ’ya salât eyle.
105- Allâhım ! Rasûlün Ebu’l-Gâsım’a salât eyle.
106- Allâhım ! âyetler sâhibi olan zâta salât eyle.
107- Allâhım ! bütün insanlara emir ve yasakları açıklayarak doadoğru yolu gösteren deliller sâhibi olan zâta salât eyle.
108- Allâhım ! anlattıklarınındışında nice ilâhi sırlar ve işâretlere sâhibi olan zâta salât eyle.
109- Allâhım ! peygamberliğinden önce kendisinden meydana gelen ve adına irhâsât denilen hârikulâdelikler anlamındaki kerâmetler sâhibi olan zâta salât eyle.
110- Allâhım ! alâmetler sâhibi zâta salât eyle.
111- Allâhım ! peygamberliğine delâlet eden açık âyetler ve burhanlar sâhibi olan zâta salât eyle.
112- Allâhım ! mu’cizeler sâhibi olan zâta salât eyle.
113- Allâhım ! hârikulâde işlerin sâhibi olan zâta salât eyle.
114- Allâhım ! taşların kendisine selâm verdiği zâta salât eyle.
115- Allâhım ! huzûrunda ağaçların secde ettiği zâta salât eyle.
116- Allâhım ! nûrundan çiçeklerin açıldığı zâta salât eyle.
117- Allâhım ! bereketiyle mahsullerin tadlandığı zâta salât eyle.
118- Allâhım ! aldığı abdest suyunun artığıyla ağaçların yeşerdiği zâta salât eyle.
119- Allâhım ! nûrundan bütün nurların yayılıp dağıldığı zâta salât eyle.
120- Allâhım ! kendisine okunan salavât sâyesinde günahların silindiği zâta salât eyle.
121- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla ebrâr makâmındaki kulların makâmına erişilen zâta salât eyle.
122- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla büyüklerin ve küçüklerin rahmete nâil oldukları zâta salât eyle.
123- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla hem bu dünyâda hem âhirette nîmetlere erişilen zâta salât eyle.
124- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla Azîz ve Ğaffâr olan Allâh’ın rahmetine erişilen zâta salât eyle.
125- Allâhım ! düşmanların kalbine korku salmakla güçlendirilmiş ve yardım olunmuş olan zâta salât eyle.
126- Allâhım ! seçilmiş azâmet ve şeref sâhibi olan zâta salât eyle.
127- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle.
128- Allâhım ! boş sahrâlarda yürüdüğünde vahşî hayvanların bile onun eteğine yapıştığı zâta salât eyle.
129- Allâhım ! O’na âl-i’ne ve ashâbına tam mânâsıyla salât eyle. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsûsdur.
(ikinci dörtte birin başı)
130- Günahlarda dâhil olmak üzere her şeyi bilmesine rağmen engin merhametinden dolayı Allâh’a hamd olsun. Aynı şekilde günahları helâk etmekte dâhil olmak üzere her şeye kaâdir olan afv eden Allâh’a hamd olsun.
131- Allâhım ! şüphesiz ben fakirlikten, zâtından başka birine zelîl olmaktan, senden başkasından korkmaktan, yalan söylemekten, bütün günah çeşitlerini işlemekten ve senin affına aldanıp gururlanarak günâha dalmaktan, düşmanların şamatasından, dermansız dertlerden, ümîdin boşa gitmesinden, nîmeti kaybetmekten, belânın ansızın gelmesinden hep sana sığınırım.
132- Allâhım ! habîbinin lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! habîbinin lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! habîbinin lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
133- Allâhım ! dostunun lâyık olduğu şekilde efendimiz İbrâhîm’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! dostunun lâyık olduğu şekilde efendimiz İbrâhîm’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! dostunun lâyık olduğu şekilde efendimiz İbrâhîm’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
134- Allâhım ! mahlûkâtının ve arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı ve tamâmen hoşnutluğunla bütün âlemlerde efendimiz İbrâhîm’e salât, merhamet ve bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
135- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât okuyanların sayısınca ona salât eyle.
136- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât okumayanların sayısınca ona salât eyle
137- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât okunan sayısınca ona salât eyle.
138- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e okunan salavâtın katlarınca ona salât eyle.
139- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e lâyık olduğu şekilde ona salât eyle.
140- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e lâyık gördüğün sevip râzı olduğun şekilde ona salât eyle.
ÇARŞAMBA
1- Allâhım ! efendimiz Muhammed’in ruhlar arasındaki rûhuna, cesetler arasındakicesedine, kabirler arasındaki kabrine, onun âl-i’ne ashâbına salât ve selâm eyle.
2- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e onu zikredenlerin her zikredişinde ona salât ve selâm eyle.
3- Allâhım ! efendimiz Muhammed’i yâd edip hatırlamaktan gâfil olanların sayısınca ona salât eyle.
4- Allâhım ! ümmî nebî efendimiz Muhammed’e, mü’minlerin anneleri olan zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine sonsuz salât ve selâmla salât eyle, selâm eyle, bereket ihsân eyle.
5- Allâhım ! ilminin kuşattığı ve Ku’ân-ı Kerîm’in bildirdiği gerçekler sayısınca ancak senin râzı olacağın ve kendisine lâyık olan salâtla efendimiz Muhammed’e salât eyle. Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi ona ihsân eyle. Allâhım ! kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a onu ulaştır. Lâyık olduğu şekilde onu mükâfaatlandır. Nebîlerden, sıddıklardan, şehitlerden ve sâlihlerden olan bütün kardeşlerine de salât eyle.
6- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât eyle. Onu kıyâmet günü sana en yakın makâma yerleştir.
7- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât eyle.
8- Allâhım ! ona izzet, rızâ ve cömertlik tâcını giydir.
9- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kendisi için senden istediği şeylerin en fazîletlisini ona ihsân eyle. Allâhım ! herhangi bir kulunun efendimiz Muhammed için senden istediği şeylerin en fazîletlisini de ona ihsân eyle. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kıyâmet gününe kadar senden istenilmiş olanların en fazîletlisini kendisine ihsân eyle.
10- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
11- Allâhım ! efendimiz Âdem babamıza, annemiz Havvâ’ya meleklerinin salâtı kadar salât eyle. Allâhım ! efendimiz Âdem babamızı ve annemiz Havvâ’yı en yüce firdevs cennetine koyup üstün nîmetlerde râzı edinceye kadar, onlara bol rahmet ve kereminden ihsân eyle.
12- Allâhım ! ana-babayı çocukları sâyesinde mükâfaatlandırdığın şeylerin en fazîletlisiyle onları mükâfaatlandır.
13- Allâhım ! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
Allâhım! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
Allâhım! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
14- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e bildiklerin sayısınca, bildiklerinin sonsuz ağırlığınca hattâ kelimelerinin adedince salât eyle.
15- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e hiç eksilmeyen salâtla salât eyle.
16- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e sonsuzluğa kadar hiç eksilmeyen, hattâ zaman tükense bile bitip tükenmeyen salâtla salât eyle.
17- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e yaptığın salât ve selâmla ona salât ve selâm eyle. Ayrıca onu lâyık olduğu şekilde mükâfaatlandır.
18- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e hem hoşnûd olacağı hem de kendisini menûn edecek ama bizden de memnûn olacağı salâtla ona salât eyle. lâyık olduğu şekilde onu mükâfaatlandır.
19- Allâhım ! nurlarının denizi, sırlarının mâdeni, tek ilâh oluşunu kullarına açıklayan, hükümranlığının altında bulunan herşeyin nâdidesi, tevhîd makâmının imâmı varlık âlemine güzellik katan süsü, her türlü rahmetinin hazînesi, dîninin yolu, tevhîdinle lezzet alan, varlık özünün insanı, her vâr olanın varlık sebebi, yaratılmışların özünün özü, senin aydınlığının nûruna yakın olan efendimiz Muhammed’e Yûce Zâtın vâr oldukça devâm edecek, ancak sen yeterli gördüğünde bu salât son bulacak, hem seni hemde onu memnûn edecek, ama bizden de râzı olmana vesîle olacak olan salâtla ona salât eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım.
20- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e senin ilminde gizli olanlar sayısınca ve senin mülkün devâm ettikçe devâm edecek olan salâtlasalât eyle.
21- Allâhım ! yarattıklarının sayısınca, bizzat senin rızân, arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı, yarattıklarının geçmişte seni zikrettikleri ve gelecek zamanda seni zikredecek olanların sayısınca, her sene, her ay, her Cuma, her gün, her gece, her saat, her koku almada, her nefeste, gözün her açılıp kapanmasında, her canlının gözünü hareket ettirmesinde, sonsuzluğun sonsuzluğuna dünyâ ve âhiretin de sonsuzluğuna kadar hem bunların kat kat fazlasıyla, öncesi olmayacak ve sonu gelmeyecek bir şekilde efendimiz İbrâhîm’in âl-i’ne salât ettiğin ve bereket ihsân ettiğin gibi efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
22- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ona olan muhabbetin kadar salât eyle.
23- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e olan lutuf ve ihsânın kadar kendisine salât eyle.
24- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e senin katındaki şânına lâyık ve kıymetine uygun olarak salât eyle.
25- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e öyle salât eyleki o salâtla bizi bütün âfetlerden ve korkulardan kurtar, bütün isteklerimizi yerine getir. Bütün günahlardan bizi temizle. Bizi en yüksek derecelere yükselt. Hem bu dünyâda hem de ölümden sonra bizi bütün hayırlarda en son hedefe ulaştır.
26- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e râzı olacağın salâtla salât eyle. O’nun ashâbından da tam anlamıyla râzı ol.
27- Allâhım ! nûru yarattıklarının arasında önde, vâroluşu âlemlere rahmet olan efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne ve ashâbına, yarattıkların arasında şu âna dek ne kadar gelip geçen varsa, onlardan sa’ıd ve şakî olanların sayısınca, bütün sayıları içine alan, sınırları kuştan, sonu olmayan, bitip tükenmeyen ve zâtınla ebediyyen devâm eden salâtla salât eyle. Aynı şekilde de tam mânâsıyla da selâm eyle.
28- Allâhım ! kalbini celâl, gözünü cemâl sıfatınla doldurduğun, böylece destek ve yardım ikrâm ederek sevindirdiğin, Allâhım ! efendimiz Muhammed’e âl-i’ne ve ashâbına, salât eyle. tam mânâsıyla da onlara selâm eyle. Hamd sâdece Allâh’a âittir.
29- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, zeytin yaprakları ve bütün meyvelerin yaprakları sayısınca salât eyle.
30- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, olmuş ve olacakların sayısınca, gecenin kararttığı ve gündüzlerin aydınlattığı canlı-cansız varlıklar adedince salât eyle.
31- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, onun âl-i’ne, zevcelerine, zürriyetine ümmetinin sayısınca salât eyle.
32- Allâhım ! efendimiz sallallâh-ü aleyh-i vesellem’e yapılan salavâtın bereketi hatrına, bizi dünyâ ve âhirette ona okuduğumuz salât sâyesinde kurtulanlardan, onun kevser havuzuna varıp içenlerden, ona itaat edip sünnetiyle amel edenlerden eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım. Onunla bizim aramıza kıyâmet günü perde koyma. Bizi, ana-babamızı ve bütün müslümanları bağışla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur.
(ikinci üçte birin başı)
33- Allâhım ! tarafından ihsân edilen kolaylıkla peygamber olarak gönderilmiş, görevini hakkıyla yerine getiren, nebî ve rasullerin en fazîletlisi, en yücesi, yarattıklarının en üstünü, nebîler, rasuller, melekler ve velîlerle sana ulaşan ufukların kandili, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne ardı ardına devâm eden, nurları kâinâtı aydınlatan salâtla salât eyle, selâm eyle.
34- Allâhım ! Âyetinle medh edilen en fazîletli zât, şeriatin olan ipine sarılan dâvetçilerin en şereflisi nebî ve rasullerin sonuncusu olan efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne dünyâ ve âhirette bizi umûmî fazlına ve râzı olacağın keremine vuslatına eriştirecek olan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
35- Allâhım ! kulların arasında keremli olanların en keremlisi, irşâd yollarına çağıranların en şereflisi, bütün yerlerin ve beldelerin kandili olan efendimiz Muhammed’e, âl-i’ne bitip tükenmeyen dâimâ artan ve bizleride çeşit çeşit ikramlara ulaştıran salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
36- Allâhım ! makâmı yüce, kendisine ta’zîm ve hürmet vâcib olan efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ebediyyen kesilmeyen hattâ sayılarla bile sayılamayan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
37- Allâhım ! bütün âlemlerde efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâhım ! kendisini hatırlayanların her yâd edişinde, ismini zikretmekten gâfil olanların her gaflete düşmesinde, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne salât eyle.
38- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne, salât eyle, merhamet eyle, bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
39- Allâhım ! maddeten mânen temiz ve temizlenmiş olan, ümmî nebî efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle. selâm eyle.
40- Allâhım ! kendisiyle peygamberliği sona erdirdiğin, kevser havuzu ve şefaat etme hakkı vermekle kendisine yardım edip kuvvetlendirdiğin zâta selâm eyle.
41- Allâhım ! Hüküm ve hikmet peygamberi, en parlak kandil, en büyük ahlâkla donatılmış mi’râc sâhibi son peygamber, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne, ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine de salât eyle.
42- Allâhım ! karanlığı şiddetli ve korkulu gecelerde kendileriyle yol bulunan, aynı zamanda karanlığın kandilleri gibi olan İslâm yıldızlarının yollarını efendimizle azametli kıl. efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, âl-i’ne ve ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine denizde dalgalar coştukça, uzak yollardan gelen hacılar Kâbe’yi tavâf ettikçe ardı arkası kesilmeyen salâtla salât eyle.
43- Salavâtı şerîfelerin ve selâmın en fazîletlisi, Allâh’ın yüce rasûlü, kulları arasında seçilmiş olan ve âhirette yaratılmışların şefaatçisi, Makâm-ı Mahmûd ve Havz-ı Kevser’in sâhibi, risâlet ve umûmî tebliğin yükünü taşıyan, en büyük ıslâh konusu, din ve dünyâ işlerinde gayret gösterme şerefiyle şereflenen, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.
44- Allâh-u Teâlâ ona, âl-i’ne gece-gündüzler boyu devâm eden salâtla salât eylesin.
45- Efendimiz Muhammed sallallâh-u aleyh-i vesellem, kendisinden önce yaratılanların ve kendisinden sonra yaratılacak olanların efendisi ve en fazîletlisidir.
45- Salavât okuyanların en fazîletli salavâtı, selâm verenlerin verdiği selâmın en iyisi, zikredenlerin en güzel zikri, Allâh’ın salâtlarının en fazîletlisi, en güzeli, en mükemmeli, en bol olanı, en eksiksiz ve noksansız olanı, en açık olanı, en yüce olanı, en temiz olanı, en pâk olanı, en bereketlisi, en iyisi, en çok artıp çoğalanı, en yeterlisi, en parlak olanı, en ulvî olanı, en çok olanı, en toplu birikmiş olanı, en umûmî olanı, en devamlısı, en kalıcısı, en azîz olanı, en üstün olanı, en ulusu, en fazîletlisi, en güzeli, en değerlisi, en keremlisi, en mükemmeli, en tamâm olanı, en azâmetli olanı, Allâh’ın yarattıkları arasında en fazîletlisi ve yarattıklarının biriciği olan, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar Allâh’ın yarattıklarının en fazîletlisi, en güzeli, en iyisi, en cömerdi, en mükemmeli, en tamâm olanı, Allâh katında en değerlisi, Allâh’ın rasûlü, nebîsi, habîbi, Allâh’ın seçip çıkarttığı ve Allâh’a devamlı münâcaatta bulunan rasûlü, Allâh’ın has dostu, isyandan uzak olan dostu, Allâh’ın emirlerini güvenle yerine getiren emîni, Allâh’ın kulları arasından seçtiği, yarattıkları arasından özenle çıkardığı, nebîleri arasından hâlis ve en seçkin olan kulu, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar kulların kurtulabileceği Allâh’ın en sağlam bağı, Allâh’ın en mâsum kulu, Allâh’ın kullarına nîmeti, rahmet anahtarı, rasuller arasında seçilmiş olanı, Allâh’ın kulları arasında en güzîde olanı, istediğ ve istemediği her husûsta dileklerine ulaşanı, kendisine bağışlanan nîmetlerde ihlâs sâhibi, en yüce peygamber, en doğru sözlü, şefaat ettiğini kurtaran, şefaat etme hakkı verilenlerin en fazîletlisi, kendisine bırakılan emânetlerde emîn, tebliğ ettiği hususlarda doğru sözlü, rabbinin emrini açıklayan, verilen en ağır vazîfeyi yüklenen, Allâh’a ulaşmakta rasullerin Allâh’a en yakın olanı, kıyâmet günü makâm ve fazîlet itibâriyle peygamberlerin en yücesi, nebîler arasında en kerem sâhibi olan efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Yine bütün bu salâtlar Allâh katında en temiz, Allâh’a peygamberlerin en sevimli olanı, derece itibâriyle Allâh katında peygamberlerin en yakın olanı, en çok ecir ve sevâb alanı, kullarının en keremlisi, Allâh katında peygamberlerin en çok rızâya nâil olanı, derece ve makam itibâriyle insanların en yücesi, mekân itibâriyle onların en büyüğü, güzellik ve fazîlet bakımından insanların en mükemmeli, derece yönüyle nebîlerin en fazîletlisi, getirdiği kânunlar itibâriyle peygamberlerin en mükemmeli, soy itibâriyle nebîlerin en şereflisi, konuşması ve kendisine hitâb etmesi yönüyle peygamberler arasında tebliğini en iyi açıklayanı, doğum, hicret, soy ve ashâb yönüyle peygamberlerin en fazîletlisi, neseb itibâriyle insanların en üstün olanı, kabîle bakımından insanların enşerefli olanı, bütün insan ve peygamberlerin bizzay en hayırlı olanı, kalbi vesveselerden arındırılıp nur ve hikmet doldurulmak sûretiyle en temiz olanı, insanların ve peygamberlerin en doğru sözlüsü, ameli en temiz olanları olan efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar asâlet itibâriyle insanların en sâbit olanı, ahde vefâ yönüyle peygamberlerin en ileri olanı, şeref itibâriyle en oturaklısı, tabiatı en mükerrem olanı, yaratılışı en güzel, zürriyeti en temizleri, dinleyip itaat etme noktasında ilâhî emirlere en çok itaat edeni, makâmı en yûce olanı, ifâde yönüyle peygamberlerin en tatlı konuşanı, selâmı en bol vereni, değer itibâriyle onların en takdire lâyık olanı, üstün sıfatlarla insanların en çok övüleni, en güzel ahlâka sâhib olmakla en çok beğenileni, Mukarrebûn makâmındaki Allâh’a en yakın olan melekler arasında peygamberler içinde en çok zikredileni, ahde vefâ da insanların en ileride olanı, vaâd etmekte en sadâkatli olanı, insanların en çok şükredeni, yaptığı iş yönüyle en üstün olanı, sabrı en güzel olanı, hayır itibâriyle insanların en güzel olanı, kolaylığa en yakın olan, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Ve tüm bu salâtlar mekân itibâriyle insanların ulaşamayacağı kadar en uzak olanı, şânı en yüce, delîli en sağlam, kıyâmet günü mîzanda insanlar arasında hayrı en ağır gelip de en tercih edileni, îmân yönüyle insanların ilki, muhâtablarına merâmını anlatmakta konuştuğunu en açık dile getireni, lisânı en fasîh olanı, delîl ve hüccet bakımından hükmünü dinletmekte insanların en üstünü, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.
PERŞEMBE
1- Allâhım ! kulun, rasûlün, ümmî nebî efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
2- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kendisine mükâfaat vermek için senin rızânı sağlayacak salâtla salât eyle. O’na vesîle makâmını, va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ve fazîlet ihsân eyle. Bir nebî kavmi adına, bir rasûlü de ümmeti adına mükâfaatlandırdıklarının en fazîletlisiyle bizim adımıza onu lâyık olduğu şekilde mükâfaatlandır. Ey merhametliler merhametlisi. Nebîlerden ve sâlihlerden olan onun bütün kardeşlerine de salât eyle.
3- Allâhım ! salavatının en fazîletlilerini, artıp çoğalan faydaların en şereflilerini, bereketlerinin artmasını, şefkat, merhamet ve ikrâmından ileri gelen ihsanlarını, çeşitli nîmetlerin en fazîletlilerini, hayrın önderi, iyilikler fâtihi, rahmet peygamberi ve bu ümmetin efendisi olan, âlemlerin Rabbi Allâh’ın Rasûlü ve Rasullerin efendisi, efendimiz Muhammed’e ihsân eyle.
4- Allâhım ! makâmı öncekilerin ve sonrakilerin gıpta ettiği, veefendimizin memnûn olacağı, sana olan yakınlığını artıracağın Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır.
5- Allâhım ! fazlı, fazîleti, şerefi, cennetin en yüce makâmı olan vesîleyi, üstün derece ve makamların en üstününü efendimiz Muhammed’e ihsân eyle.
6- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e vesîle makâmını ihsân eyle. O’nu emellerine ulaştır. O’nu ilk şefaat eden ve şefaati ilk kabûl edilen kişieyle.
7- Allâhım ! nübüvvetine işâret eden delillerini muazzam eyle. O’nun mîzânını ağır eyle. O’nun hüccetini aydınlık kıl. Derecesini yedinci kat semâda bulunan mukarrebûn melekler, peygamberler, şehitler, velîler ve âlimlerin ruhlarının bir araya geldiği, yüce makâm ehl-i arasında yükselt. Makâmını mukarrebûn makâmının da en üsyüne çıkart.
8- Allâhım ! bizi onun sünnetiyle canlandır. O’nun dîninde hayat sürerek öldür. O’nun şefaatine erenlerden eyle. O’nun cemaati aasında haşreyle. Bizi kevser havuzuna ulaştır. Havuzun kadehlerinden ayıplarımız meydâna çıkarılmaksızın içir. Pişmân olmadan, şüpheye düşmeden, hiç bir değişiklik olmaksızın, fitneye düşenlerden ve düşürülenlerden de olmaksızın, o kevser havuzunun kadehleriyle bize kevser şarabından içir. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım.
9- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi ihsân eyle. O’nu nebîlerden olan kardeşleriyle berâber, kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. Allâhım ! bu ümmetin efendisi ve rahmet nebîsi olan efendimiz Muhammed’e, babamız Âdem’e, annemiz Havvâ’ya ve bunlardan dünyâya gelen nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerden olan zâtlara, yer ve gök ehlinden olan bütün meleklerine ve onlarla birlikte bize de salât eyle. Ey merhametliler merhametlisi olan Allâhım.
10- Allâhım ! beni, günahlarımı, ana-babamı bağışla. Allâhım ! beni küçükken terbiye edip yetiştirdiği için, anne-babama merhamet eyle. Bütün kadın ve erkek mü’minleri, bütün kadın ve erkek müslümanları, onlardan ölmüş olanların ve dirilerinin de günahlarını bağışla. Kendimizle onlar arasında ihtimâm göstermek, düşmanlık etmemek, birbirimize duâ etmek gibi hayırlarla bize yardım eyle. Rabbim beni bağışla, bana merhamet eyle. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın. Güç ve kuvvet ancak yûce ve azîm olan Allâh’ındır.
11- Allâhım ! nurların nûru, sırların sırrı, ebrâr makâmındaki ümmetin en sâdık en hayırlı kullarının efendisi, şerefli rasullerin süsü, gecenin üzerine karardığı ve gündüzün aydınlattıklrının en kerem sâhibi efendimiz Muhammed’e, dünyânın ilk ânından son vaktine değin inen yağmur tâneleri, bitkiler ve bütün ağaçlarda bitenlerin sayısınca, Vâhid ve Kahhâr olan Allâh’ın mülkü devâm ettikçe devâm eden salâtla salât eyle.
12- Allâhım ! efendimiz Muhammed’in dünyâda Ravza-ı Mutahhara’sını, âhirette ise Firdevs-i Âlâ’ daki makâmını, çeşitli ikrâmlarla mükerrem ve muazzam kılacağın, kıyâmet günü kendisinin arzu ettiği ve râzı olacağı şeylere ulaştıracağın salâtla ona salât eyle.
13- Efendimiz ey Muhammed ! bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.
Efendimiz ey Muhammed ! bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.
Efendimiz ey Muhammed ! (Sallallâh-ü Aleyh-i ve Sellem) bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.
14- Allâhım ! –Hâ- sı rahmet, iki –Mîm- i hükümranlık ve –Dâl- harfinde işâret edilen bütün yaratılmışların sığınağı M-u-Ha-m-M-e-D-’e, seyyîd, bütün fazîletlere sâhib, kâmil, nûru ilk yaratılan olmakla, âlemlere rahmet ve nübüvveti tamamlayan efendimiz Muhammed’e, ilminde bulunanların sayısınca, zikredenlerin seni ve onu zikrettiği, gâfillerinse senin ve onun zikrinden gâfil kaldıkları sürece ve yûce zâtın ebedî devâm ettikçe bâkî kalacak, yeter olduğuna senin hükmetmen hâriç sona ermesi söz konusu bile olmayacak salâtla salât eyle. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin.
15- Allâhım ! hidâyet güneşlerinin en güzeli ve nûr bakımından en şereflisi olan ümmî nebî efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât eyle. Zîrâ efendimiz Muhammed (Sallallâh-ü Aleyh-i ve Sellem) risâletine âit haberler husûsunda peygamberlerin en meşhûru ve övülmeye en lâyık olanı, nûru bütün peygamberlerin nûrundan daha parlak, daha şerefli ve daha berrak, ahlâk îtibâriyle onların en pâk ve daha tertemiz olanı, yaratılış yönüyle de onların en mükerrem ve vücûdu en sağlam olanıdır.
16- Allâhım ! ayın ondördünden daha güzel, yağmur bulutları ve okyanuslardaki suların bolluğundan bile daha cömert olan efendimiz ümmî nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât eyle.
17- Allâhım ! zâtı ve hayâtı bereketin tâ kendisi olan, onun zikri ve kokusunun mânevî güzelliği yaratılmışların her birini mest eden efendimiz ümmî nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât eyle.
18- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât ve selâsm eyle.
19- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket ihsan ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’nede salât, merhamet ve bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.
20- Allâhım ! kulun, nebîn, rasûlün, ümmî nebîn efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât eyle.
21- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca bereket ihsân eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca merhamet ihsân eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca selâm eyle.
22- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kendisine salât okumamızı emrettiğin şekilde salât eyle. Efendimiz Muhammed’e salât okunması en uygun olan şekilde salât eyle.
23- Allah’ım! bütün peygamberler arasından seçilen nebine, bütün kulların arasından kendisine razı olduğun rasulüne, Hz. Âdem (a.s.)’dan vucut alemine teşrif edinceye kadar en şerefli mahlukatın arasından seçtiğin veline, semâvî vahiy konusundaki eminine salat eyle.
24- Allah’ım! A’râf Sûresi’nde anlatılan, adalet ve merhameti ayakta tutan öncekilerinin en kerem sahibi ve en şerefli babalarının sulbünden, hatta ana tarafındanda en temiz asillerin soyundan getirerek islama karşı gelenleri kendisiyle hidayete erdirip, iffet yolunu açıkladığın Abd-i Menâf Oğlu Aabdulmuttalib’in neslinden seçip çıkardığın, efendimiz Muhammed’e salat eyle.
25- Allah’ım! Senden istenen şeylerin en faziletlisi hatırına, isimlerinin sana en sevimli ve en mükerrem olanı hatırına, nebimiz efendimiz Muhammed (s.a.v.) vesilesiyle bize ihsan ettiğin nimetler hatırına, Hz. Muhammed vasıtasıyla bizi sapıklıktan koruduğun, kendisine salavat okumamızı emrettiğin, ona okuduğumuz salavatı hem dünya ve ahirette makam kabul ettiğin, hemde zatından gelen bir lutuf ve ihsan olarak, günahlarımızı affettiğin için, emrine saygı gösterip bu husustaki tavsiyene uyarak özellikle nebimiz efendimiz Muhammed (s.a.v.) in hakkını eda etmek için yüce zatından bize vaad edilenlerin yerine getirileceğine tüm kalbimizle inanarak, sana yalvarıp dua ediyoruz. Ey Allah’ım! Kâlû Belâ’da biz ona iman edip kendisini tastik ettiğimizde, efendimize indirilen Kur’ân-ı Kerîm’e tabi olduğumuz vakit, hani Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştun: “Şüphesiz Allah ve melekleri peygambere çok salat ederler. Ey iman edenler ! sizde ona salat edin ve tam bir teslimiyetle selam edin.” Bu şekilde peygamberine salavat okumayı kullarına farz kıldın. Salavat okumalarını onlara emrettin. Ey Rabbim ! yüce zatının hürmetine, azamet nurunun ve ihsan makamındakiler için zatına vacip kıldıkların hatırına, kulun, rasulun, nebin ve yarattıklarının en hayırlısı olan, o şanlı efendimiz Hz. Muhammed’e, yarattıklarından herhangi birine salat ettiğin salatın en faziletlisiyle, senin ve bütün meleklerinin salat etmesini istiyoruz. Şüphesiz sen methedilmeye layık azamet ve şeref sahibisin.
26-Allah’ım! Efendimiz muhammed’in derecesini yükselt. Makamını yücelt. Kıyamet günü onun mizanını ağır kıl. Delilini aydınlık, dinini daima belirgin, mükafatını bol, nurunu aydın, iki cihanda şerefini daim eyle. Ve gözünü aydınlatacak neslini ve Ehl-i Beyt-i’ni onunla beraber eyle. O’nu kendisinden önce gelip geçen nebiler arasında azamet sahibi kıl.
27- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’i kendisine tabi olanlar itibariyle, peygamberler arasında ümmeti ve veziri en çok olan, nuru ve yücelği bütün peygamberlerin en faziletlisi olanı, derece itibarıyla da peygamberlerin en üstünü, cennetteki makamını ise, en uçsuz bucaksız geniş olanı eyle.
28- Allah’ım! O’nu önde gidenlerden, derecesini seçinen zatlar arasından, makamını halis kulların arasından seçilip çıkarılanlardan, mekanını ise, zatına yakınlığı olan mukarrebun makamındaki kimselerden eyle.
29- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’i senin katında derecesi keremlilerin en keremlisi, sevabı en faziletlisi, meclisi zatına en yakın, makamı en sâbit kalıcı, sözü en doğru, isteği en güzel yerine getirilen, katında kendisine ihsan edilecek olanların en faziletlisi, senin katındakilerin en çok rağabet edileni eyle. O’nu kendisinin üzerinde hiçbir derece olmayan, ve en yüce cennetlerden biri olan firdevs köşklerinde konuk eyle.
30- Allah’ım! Efendimiz Hz Muhammd’i en doğru konuşan, dileği hemen yarine getirilen, ilk şefaatçi, ümmeti hakkında öncekilerin ve sonrakilerin gıpta edicekleri şefaaatle şefaat ederek, şefaati kabul edilen, kullarını cennetlik ve cehennemlik olarak ayırmak için seçtiğinde,
efendimiz Muhammed’i söz sahipleri arasında en doğru sözlü olanı, yolunu hidayetle erdirilenler arasında en yakîn ve amel edenlerin en iyisi bir peygamber eyle.
31- Allah’ım! Peygamberimizi bizim için arkadan gelen ümmetine imkanlar hazırlayan öncü, kevser havuzunu önce ve sonradan varanlarımıza buluşma yeri eyle.
32- Allah’ım! Bizi onun cemaati arasında haşreyle. Sünnetiyle amel etmek nasip eyle. O’nun dini üzere yaşarken bizi öldür. O’nun nur cemalini bize göster. Bizi onun cemaati ve tabileri arasına dahil et.
33- Allah’ım! Biz görmeden ona iman ettik, birbirimize kavuştur. Bizi onun kevser havuzuna ulaştırana değin, onun girdiği yerlere bizleride dahil edinceye kadar, onunla aramızı ayırma. Bizi kendilerine nimetler verilen, nebiler, sıddıklar, şehitler ve onun salih arkadaşlarından eyle. Onlar ne güzel arkadaştırlar. Hamd alemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur.
34- Allah’ım! Efendimiz Muhammed ( s.a.v.) hidayet nuru, insanları hayıra sevkeden, iki cihan saadetine insanları davet eden, rahmet peygamberi, takva sahiplerinin imamı, kendisinden sonra asla peygamber gelmeyecek olan alemlerin rabbi Allah’ın resulüdür. Efendimiz Muhammed ( s.a.v.); risaletini tebliğ ettiği, kullarına nasihat ettiği, ayetlerini onlara okuduğu, dini yasakları işleyenlere şer’i ölçüler olarak, Had’leri yerine getirdiği,
hükmünü yerine getirdiği, sana itaati emrettiği, sana isyanı yasakladığı, dostluk edilmesini istediğin kimseleri dost edindiği, düşmanlık edilmesini istediğin kimseleri de düşman kabul ettiği için efendimiz Muhammed’e salat eyle.
35- Allah’ım! Cesetler arasında Hz. Muhammed’in cesedine, ruhlar arasında Hz. Muhammed’in ruhuna, durak yerleri arasında onun durduğu makamlara, Meşhedler; cesetlerin bulunduğu yerler arasındaki, mübarek cesedinin metfun bulunduğu meşhedine, zikredilince zikrine, tarafımızdan nebimiz Muhammed’e salat eyle.
36- Allah’ım! Zikredildiği şekilde yüce zatının selamını rahmet ve bereketlerini tarafımızdan ona ulaştır.
37- Allah’ım! Mukarrebun makamındaki meleklerine, bütün ayıplardan pak nebilerine, ilahi kitapla gönderilen resullerine, arşı taşıyan meleklerine, efendimiz Cebrail (a.s.), Mikail (a.s.), İsrafil (a.s.), Azrail (a.s.), cennetin bekçisi Rıdvan, ve cehennemin bekçisi Malik’e, insanların sağında ve solunda bulunan hayır ve şerleri kaydeden, Kiramen Katibîn’e, bütün yer ve gök ehlinden sana itaat edenlere, salat salat eyle.
38- Allah’ım! Rasullerin Ehl-i Beyt’lerinden herhangi birine verdiğin şeylerden daha faziletlisini, peygamberinin Ehl-i Beyt’inede ihsan eyle. Rasullerin ashabından herhengi birini mükafatlandırdığın şeylerin daha faziletlisiyle, peygamberimizin ashabınıda mükafatlandır.
39- Allah’ım! Mü’min kadın ve erkekleri, müslüman kadın ve erkekleri, onların ölülerini ve dirilerini bağışla. “.. Rabbimiz ! bizi ve bizden önce ölen din kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma. Rabbimiz şüphesiz sen çok şefkatli, çok merhametlisin.”
40- Allah’ım! Haşimi soyundan olan efendimiz Muhammed nebiye onun ali ve ashabına salat eyle.tam manasıyla selam eyle.
41- Ey merhametliler merhametlisi Allah’ım! Senin hoşnut olacağın, seni ve kendisini razı edecek, bizdende memnun kalacağın salatla, insanlığın en hayırlısı efendimiz Muhammed’e salat eyle.
42- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e onun âl-i ve ashabına, her tarafa güzel kokular yayan, içinde bereketler bulunan, Allah’ın mülkü devam ettikçe devam edecek olan, bol, güzel ve tam manasıyla salat ve selam eyle.
43- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne feza dolusu, ve gökteki yıldızlar sayısınca, bugüne kadar yattıkların ve kıyamete kadar yaratacakların miktarınca, yer ve gök yüzünü dengede tutacak olan salat ile salat eyle.
44- Allah’ım! Efendimiz İbrahim’e salat ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Bütün alemlerde efendimiz İbrahim’e ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen met edilmeye layık azamet ve şeref sahibisin.
45- Allah’ım! Ben; din, dünya ve ahiret işlerimde bütün günahlardan bağışlanma, afet ve kederlerden ise, selamet bulmak istiyorum.
46- Allah’ım! Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört.
Allah’ım! Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört.
Allah’ım! Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört.
47- Allah’ım! Yüce hakkın ve nur Cemal’inin hatırına, yüce Arş’ın, azametin, celalin, cemalin, kudret, güç ve kuvvetinle. Arş’ını taşıyan Kürsî’nin hakkı için, ve yarattıklarından hiçbir kimsenin bilgisinin olmadığı, sır hazinelerinin isimleri hürmetine, ya rabbi ! senden talep ediyorum.
48- Allah’ım ! Sırlarını üzerine koyduğunda geceyi karartan, gündüzün açıklığına koyduğunda gündüzleri aydınlatan, gökyüzünü direksiz tutan, yeryüzünde sapa sağlam duran, dağların üzerine yerleştirdiğinde ise dağları yerine çakan, denizlere ve vadilere yazdığında suları taşıyıp akıtan su pınarlarını coşturan, bulutun üzerinede yerleştirdiğinde de yağmurlar yağdıran, ismin hürmetine ya rabbi ! senden talep ediyorum.
49- Allah’ım! Efendimiz İsrafil (a.s.)’ın alnında yazılmış olan isimler, ve efendimiz Cebrail (a.s.)’ın alnında yazılmış olan isimler hatırına, mukarrebun makamındaki meleklerin üzerinde yazılmış olan isimler hürmetine senden istiyorum.
50- Allah’ım! Arş’ın etrafında yazılmış isimler, ve Kürsî’nin çevresinde yazılmış isimler hatırına senden istiyorum.
51-Allah’ım! Zeytin yaprağı üzerine yazılmış olan İsm-i Âzam hatırına, senden talep ediyorum.
52- Allah’ım! Zatını kendileriyle isimlendirdiğin, bildiğim ve bilmediğim, yüce isimlerle senden talep ediyorum.
CUMA
1- Allâh’ım! Efendimiz âdem (a.s.)’ ın sana duâ ettiği isimlerle, sana dileklerimi arz ederim. Efendimiz Nûh (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hûd (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İbrâhîm (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Sâlih (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûnûs (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Eyyûb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yakûb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûsûf (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
2- Efendimiz Mûsâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Harun (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Şuayb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İsmâîl (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Dâvûd (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Süleymân (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle efendimiz Zekeriyyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yahyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Ermiyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
3- Efendimiz Şâ’ya (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İlyâs (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Elyesâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Zülkifl (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûşâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Îsâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Muhammed (s.a.v)’in (ona ve tüm nebîlerin rasullerin hepsine salât ve selâm olsun.) sana duâ ettiği isimlerle, ey alemlerin rabbi olan Allâh’ım ! zikrettiğim nebîler ve resuller hürmetine onların sana münâcaatta bulunduğu ve duâ ettiği isimler hürmetine,
4- Semâ kurulmadan, yeryüzü döşenmeden, dağlar yerinde sâbit tutulmadan, denizler gürül gürül akmadan, su kaynakları kaynayıp coşmadan, nehirler çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar parlamadan önce, yarattığın şeyler sayısınca, nebîn, efendimiz Muhammed’e senin salât etmeni istiyorum. Zîrâ sen zâtında olduğun gibisin, senin durumunu hiçbir kimse bilmez, ancak sen bilirsin sen birsin ve ortağın da yoktur.
5- Allâh’ım! Hilm’in sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle, İlminin sayıları miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Bitmez tükenmez kelimelerinin adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Nîmetlerinin sayıları miktarınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Semâlar dolusunca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Yeryüzü dolusunca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Arşının dolusu kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Ve onun ağırlığınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Levh-i Mahfûz’da, olmuş ve olacak her şeyi yazan kaleminin yazdığı şeyler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Yedi kat semâda yarattıklarının sayısı miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Kıyâmet gününe kadar, her gün bin defâ, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
6- Allâh’ım! efendimiz Muhammed’e dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzünden yeryüzüne yağan yağmur tânelerinin sayısınca, her gün bin kere salât eyle.
7- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, seni Sübhânellâh diyerek Tesbîh, Lâilâhe İllallâh diyerek Tehlîl, Tekbîr, Sübhâne Rabbiyel Azîm diyerek, Ta’zîm, edenlerin sayısınca, her gün bin kere efendimiz Muhammed’e salât eyle.
8- Allâh’ım! Onların nefesleri ve lafızları sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle.. Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların aralarında bulunan ve yaratmış olduğun ruh taşıyan her canlı adedince, her gün bin kere efendimiz Muhammed’e salât eyle..
9- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e, hareket eden bulutlar adedince, salât eyle. Esen rüzgârlar sayısınca, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât eyle..
10- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yerle gökyüzü arasında yarattıklarının tamâmı, ve üzerinde rüzgârın esip, hareket ettirdiği dallar, yapraklar, ağaçlar ve meyveler sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün bin kere salât eyle..
11- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzündeki yıldızlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün bin kere salât eyle..
12- Allâh’ım! Senin kudret ve azâmetine işâret eden, yeryüzünün taşıdığı şeyler dolusunca, efendimiz Muhammed’e salât eyle..
13- Allâh’ım! Hakkındaki bilgiyi ancak yüce zâtının bildiği, yedi denizde yarattığın varlıklar sayısınca, kıyâmet gününe kadar her gün bin kere, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
14- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e yedi deniz dolusunca salât eyle. Yûce Zât’ının kudretini işâret eden, bu yedi denizin taşıdığı ağırlık miktarınca salât eyle.
15- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, denizlerdeki dalgalar sayısınca, her gün bin kere, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
16- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün derinlikleri, ovaları ve dağlarında bulunan kum tâneleriyle, çakıl taşları sayısınca, her gün bin kere, efendimiz Muhammed’e salât eyle..
17- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, tatlı ve tuzlu sular, hareket edip dalgalandığındaki dalgalar adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Toprağın üzerinde ve yeryüzünün derinliklerinde, doğuda, batıda, ovalarda, dağlarda, vadilerde, yeryüzündeki her yerde ve her yolda îmâr edilmiş yâhut harâb kalmış yerlerde ve bütün bunların üzerinde ve içinde, yaratmış olduğun ne kadar çakıl taşı ve küçük taş ve kuru çamur, kırıntılarına varıncaya kadar neler varsa, o tâneler sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün bin kere salât eyle..
18- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün doğusu, batısı, kıble istikâmeti, ovaları, dağları ve vâdîlerindeki ağaçlar, meyveler, yapraklar, ekinler ve bütün bunlardan bereketle çıkan bitkilerinin sayısınca, efendimiz nebî Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle.
19- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yaratmış olduğun ve yaratacağın cinler, insanlar ve şeytanlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle.
20- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların bedenlerinde, yüzlerinde, başlarında, bulunan her tüy sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle.
21- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, kuşlar kanat çırptıkça, cinler ve şeytanlar uçtukça, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle..
22- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, sayılarını ancak Yûce Zât’ının bildiği, yeryüzünün doğusu ve batısındaki, insanlar ve cinlerin sayısıyla, küçük-büyük dört ayaklı olarak yarattığın her hayvan adedince, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle..
23- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünde onların adımları sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle..
24- Allâh’ım! Kendisine salât okuyanların sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Kendisine salât okumayanların sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Biten bitkiler ve yağan yağmur damlalarınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle.. Vâr olan her şey adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle..
25- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e karardığında geceleyin, gündüz aydınlandığında, salât eyle.. Dünyâda ve âhirette, efendimiz Muhammed’e salât eyle.. Efendimiz Muhammed’e tertemiz bir genç olduğu zamân ki halinde de salât eyle. efendimiz Muhammed’e râzı olduğun olgunluk hâlinde de salât eyle.. Efendimiz Muhammed’e beşikte çocuk olduğu andan beri salât eyle. Efendimiz Muhammed’e salât etmekten geriye artacak hiçbir şey kalmayıncaya kadar salât eyle..
26- Allâh’ım! Söyleyince tasdik ettiğin, isteyince her istediğini verdiğin, efendimiz Muhammed’e vaâd ettiğin Makam-ı Mahmûd’u ikrâm eyle.
27- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’in yolunu yûce, burhânını şerefli, peygamberliğini açıklayan dellilerini belirgin, faziletini bütün yaratılmışlara aşikâr eyle.
28- Allâh’ım! Onun ümmeti hakkındaki şefaatini kabûl eyle. Bize sünnetiyle amel etmeyi nasîb eyle. Bizi onun dini üzere yaşayıp ölmeyi nasîb eyle. Bizi onun cemaati arasında ve sancağı altında haşreyle. Bizi onun arkadaşları arasına kat. Kevser havuzuna ulaştır. O havuzun kadehleriyle kevser şarabından içir. Onun muhabbetiyle bizleri nasîblendir.
(Burada Okuyucu kendi ismini okumalıdır. Mesela: Okuyucunun ismi Ali, Babasının ismi Ahmed olsun. (Ali Bin Ahmed), der. Mesela: Okuyucunun ismi Fâtıma, Babasının ismi Ahmed olsun. (Fâtıma Binti Ahmed), der.)
29- Allâh’ım! Sana duâ ettiğim isimler hürmetine, anlatmaya çalıştıklarım ve ilmini ancak Yûce Zât’ının bildiği şeyler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât etmeni, bana da merhamet etmeni, tövbemi kabûl edip, maddî mânevî musîbetlerin hepsinden beni kurtarmanı, bana âfiyet vermeni, kadın-erkek bütün mü’minlere, ve kadın-erkek bütün müslümanlara, onların ölü ve dirilerine, merhamet etmeni bu günahkâr ve hatâlı zayıf kulunun tövbesini kabûl ederek bağışlamanı, senden taleb ediyorum. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım! Âmîn…
30- Peygamberimiz (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur: “ Kim bu salavâtı bir kez okursa, Allâh (c.c)’u ona kabûl olunmuş bir hac ve İsmâîl (a.s.)’ın çocuklarından bir köleyi âzâd eden kimsenin sevâbını verir.”
— Allâh (c.c)’u şöyle buyurmaktadır: “ Ey Meleklerim ! Bu bir kuldur ki; Habîbim Muhahammed (s.a.v.)’e çokça salât etmiştir. İzzetime, Celâlime, varlığıma, övülmeye lâyık olmama ve Yûce olmama yemîn olsun ki, salât ettiği her harf mukâbilinde cennette ona bir saray vereceğim. Onun yüzünün nûru, Ay’ın ondördü gibi, kıyâmet gününde Livâü’l-Hamd sancağı altında bana gelecek ve avucu Habîbim Muhammed (s.a.v.)’in avucunda olacaktır.” Bu fazîlet bu salavâtı Cum’â Günü okuyan kimse içindir. Allâh (c.c) büyük fazîlet sâhibidir. [1]
31- Allâh’ım! Azâmet, kudret, celâl, izzet ve saltanatın adına, Kürsî’nin taşıdıkları hürmetine, zâtını kendisiyle isimlendirdiğin ve Kur’ân-ı Kerîm’in içine yerleştirdiğin katındaki gayp ilmine seçip ayırdığın gizli olan yüce isminin hatırına, kulun ve resulün, efendimiz Muhammed’e salât etmeni istiyorum. Allâh’ım kendisiyle sana duâ edildiğinde kabûl ettiğin, onunla bir şey istenildiği zamân verdiğin, ismin hatırına senden talep ediyorum.
32- Allâh’ım geceye koyduğunda zamânı karartan, gündüzünde ise aydınlatan, gökyüzünü direksiz tutan, yer yüzünüde sapa sağlam duran, dağların üzerine yerleştirdiğin de dağları yerine çakan, kuvvetli ve zâlim kimseye baş eğdiren, semâdan suları akıtan, bulutlar üzerine yerleştirdiğinde yağmurlar yağdıran, ismin hürmetine, senden talep ediyorum.
33- Allâh’ım! Nebîn efendimiz Muhammed’in sana duâ vesîlesi edip istediği ismin hatırına senden istiyorum. Allâh’ım nebîn efendimiz âdemin sana duâ vesilesi edip istediği ismin hürmetine, senden talep ediyorum. Allâh’ım nebîlerin, resullerin bütün mukarrebun makamındaki meleklerin, Allâh’ın salât ve selâmı hepsinin üzerine olsun. Ve bütün taat ehlinin sana duâ vesîlesi edip istediği ismin hatırına, senden istiyorum
34- Gökyüzü binâ edilmeden, yeryüzü dürülüp döşenmeden, dağlar yerinde sabit tutulmadan, pınarlar coşup kaynamadan, nehirler akıp durmadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar parıldatmadan önce yarattığın şeyler sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âline salât etmeni istiyorum
35- Allâh’ım! Efendimiz Muhammede onun âl-i’ne, ilminin alâkalı olduğu şeyler sayısınca, salât eyle. Affının ilgili olduğu, hilm sıfatının adedince, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle. Levh-i Mahfuz’un senin yüce ilminden ihtiva ettiği kısmının sayısınca, Efendimiz Muhammed’e onun âl-i’ne salât eyle..
36- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne katında bulunan şeytan yahut cinlerin dokunamadığı ve asla değiştirilemeyen olmuş ve olacakların yazıldığı Levh-i Mahfuz’da hükmeden Kalem’in yazdığı hükümler adedince salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yeryüzü dolusunca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne semâlar dolusunca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar yaratacakların sayısınca salât eyle..
37- Allâh’ım dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, meleklerin safları, tesbihleri, takdisleri, temcitleri, tekbirleri ve tehlilleri sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
38-Allâh’ım! dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, hareket eden bulutlar ve grup grup esen rüzgârlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
39-Allâh’ım! şimdiye kadar semalarından yeryüzüne düşen yağmur damlaları ve kıyâmete kadar düşecek olan her yağmur damlası sayısınca efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
40- Allâh’ım! dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, rüzgarların estiği miktarca, ağaçların, yaprakların, ekinlerin hareketlerinin sayısınca, ve özel muhafazası içinde yaratmış olduğun ve bütün tohumlar sayısınca Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
41- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yağmur damlaları ve bitkiler sayısınca salât eyle.
42- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzündeki yıldızlar sayısınca salât eyle.
43- Allâh’ım! İlmini ancak senin bildiğin, kıyâmet gününe kadar yaratacak olduğun ve yedi denizinde yaratmış olduğun mahlûkat sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
44- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yeryüzünün doğusunda ve batısında mevcut olan çakıl taşı ve kum tâneleri sayısınca salât eyle.
45-Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne şimdiye kadar yarattığın ve kıyâmet gününe kadarda yaratacağın cin ve insanlar sayısınca salât eyle.
46- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, insan ve cinlerin nefesleri, sözleri ve göz açıp kapayıncaya kadar geçen zamânları zarfınca, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
47- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, cin ve meleklerin uçuşları sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
48- Allâh’ım! Yeryüzünün doğusunda ve batısında olan kuşların, vahşi hayvanların, hatta insan, hayvan ve böcek vücudundan beslenerek yaşayan küçük hayvanların sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
49- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne diriler ve ölüler sayısınca salât eyle.
50- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gecenin üzerine karardığı ve gündüzün aydınlattığı şeyler adedince efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
51-Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, iki veya dört ayaküzeri yürüyen hareket eden canlılar sayısınca salât eyle.
52- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, efendimiz Muhammed’e salât okuyan cin, insan ve melek sayısınca ona salât eyle.
53-Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e salât okumayan kimseler sayısınca kendisine salât eyle..
54- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kendisine salât okunması gerektiği şekilde, salât eyle..
55- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât okunması şanına layık olduğu şekilde, kendisine salât eyle..
56- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, üzerine okunacak salât adına hiçbir salât hariç kalmayacak şekilde, bütün salâtlarla salât eyle..
57- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e önceki peygamberler ve bütün mü’minler, kendisinin ahirete intihalinden sonra gelen mü’min, sıddık, şehit, salih kimseler arasında, salât eyle.. Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e Allâh katında makamları, mekanları yüce olan meleklerin makamı olan Mele-i Âlâ’da kıyâmet gününe kadar salât eyle.. Allâh’ın dilediği olur. Yüce ve Azîz olan Allâh’ın güç ve kuvvetinden başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur
CUMARTESİ
1- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle. Efendimiz Muhammed’e vesîle makâmını, yüksek derece ve fazîleti ihsân eyle, va’d ettiğin Makâmı Mahmûd’a onu ulaştır. Şüphesiz sen va’dînden dönmezsin.
2- Ey yûce arşın Rabbi ! Ey âlemlerin Rabbi olan Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’in şânını yücelt, dînini aşikâr kıl, nübüvvetini işâret eden delillerini aydınlat. O’nun fazîletini ortaya çıkar, onun ümmeti hakkındaki şefaatini kabûl eyle. Bize de sünnetiyle amel etmek nasîb eyle.
3- Bizi onun sancağı altında cemaatiyle berâber haşreyle. Kevser şarabından kâsesiyle içir. Muhabbetiyle faydalandır. Ey âlemlerin Rabbi olan Allah !
4- Ey Rabbim ! tarafımızdan selâmın en fazîletlisini ona ulaştır. Ümmeti adına ona ihsân eyle.
5- Allâh’ım ! Ey Rabbim ! beni bağışlamanı, bana merhamet etmeni, tövbemi kabûl etmeni, gökten gelen, yerden çıkan, bütün belâlardan bana âfiyetle muâmele etmeni diliyorum. Sen rahmetinle her şeye güç yetirensin. Ey Rabbim ! rahmetinin hatırına, kadın erkek bütün mü’minleri, kadın erkek bütün müslümanları ve onların ölüleriyle dirilerini de af ve mağfiret etmeni istiyorum.
Allâh-u Teâlâ; mü’minlerin pâk anneleri olan, peygamberimizin zevcelerinden, dünyânın kandilleri misâli, hidâyet imamlarının mürşîd âlimleri olan, onun ashâbından ve onların ardından gelen tâbiûnla ashâbı görmüş gibi, onları görenlere tâbi olanlardan, kıyâmet gününe kadar râzı olsun. Hamd elemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur.
(üçüncü üçte birin başı)
6- Ey ! Ruhların ve çürümüş cesetlerin Rabbi olan Allâh’ım ! cesetlerine dönen ruhların ve damarlarıyla birleşen cesetlerin itaati hatırına senden istiyorum. Bütün yaratıklar senin huzûrunda rahmetini ümîd ederek, azâbından korkarak, hüküm vermeni beklerken, bütün ruhlara ve cesetlere geçerli olan kelimelerin hatırına ve onlardan her türlü hakkı alabilmen hatırına, bana hak olanı iyice görebilmem için gözümde nûr, gece-gündüz dilimde zikir ve sâlih amel ihsân etmeni senden taleb ediyorum. İşte bunlarla beni rızıklandır Ya Rabbi !
7- Allâh’ım ! Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin, bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e de salât eyle. Bereket ihsân eyle.
8- Allâh’ım ! Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’e salavât ve bereketler ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’e de salât eyle. Bereketler ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâh’ım ! efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’e bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’in âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.
9- Allâh’ım ! Kulun ve rasûlün efendimiz Muhammed’e, kadın-erkek bütün mü’minlere, kadın-erkek bütün müslümanlara salât eyle.
10- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ilminin kuşattığı, kitâbının miktârını tesbit ettiği, meleklerinin şâhid olduğu şeyler sayısınca, Allâh’ın mülkü devâm ettikçe, devâm edecek olan salâtla salât eyle.
11- Allâh’ım ! Bildiğim ve bilmediğim yûce isimlerin, zâtını isimlendirdiğin isimler hatırına, kulun, nebîn, efendimiz Muhammed’e, gökyüzü binâ edilmeden, yer yüzü yayılıp döşenmeden, dağlar ayakta tutulup çakılı durmadan, su kaynakları coşup taşmadan, nehirler gürül gürül çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar ışıldamadan, denizler dalgalanmadan, ağaçlar meyveye durmadan önce, yarattığın şeyler sayısınca salât etmeni senden taleb ediyorum.
12- Allâh’ım ! İlminin adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! Hilminin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! bitmez tükenmez kelimelerin sayısınca efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! nîmetlerin sayısınca efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! fazlın kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! cömertliğinin sayısınca efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! semâların adedince efendimiz Muhammed’e salât eyle. . Allâh’ım ! yer yüzü kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yedi kat gökte bulunan yaratmış olduğun melekler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yer yüzündeki cin, insan, vahşi hayvanlar, kuşlar ve yaratmış olduğun diğer yaratıklar adedince efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! gayb ilminde Levh-i Mahfûz’da kaderi yazan Kalem’in yazdıkları ve kıyâmete kadar diğer yazacağı şeyler adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yağmur ve yağmur tanecikleri sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! sana hamd edenlerin, sana şükredenlerin, seni Lâ İlâh’e İllellâh diyerek tehlîl edenlerin, seni İnne-ke Hamîd’ün-mecîd, sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibi olansın diyerek, temcîd edenlerin, yûce zâtının
Allâh olduğuna şehâet edenlerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât etmeni diliyorum. Allâh’ım ! senin ve meleklerinin ona getirdiği salât miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yarattıklarından ona salât edenlerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! efendimiz Muhammed’e salât okumayanların sayısınca, ona salât eyle. Allâh’ım ! dağlar, kumlar, çakıl taşları adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! ağaç ve yaprakları, kuru çamur ve ağırlıklarınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! her sene ve o senede yaratacakların ve öleceklerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! her gün yaratacakların ve her gün öleceklerin sayısınca, kıyâmet gününe kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle.
13- Allâh’ım ! Yer ve gökyüzü arasında hareket eden bulutların yağdırdığı, sular miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yer yüzü ve gök yüzünün, doğu-batı, kıble istikameti ve derinliklerinde emir altına girmiş rüzgarlar adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! gök yüzündeki yıldızlar kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! denizlerde yarattığın balıklar, canlı hayvanlar, sular, kumlar ve bunların dışında kalan diğer malûkâtın sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! bitkiler ve çakıl taşları sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! karıncalar adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! tatlı-tuzlu sular miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! bütün yarattıklarına ihsân ettiğin nîmetler miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! kendisini inkâr edenlere karşı verdiğin azâbın ve cezân kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! dünyâ ve âhiret devâm ettiği müddetçe, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! cennette yaratıkların var olduğu müddetçe, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! cehennemde yarattıkların mevcûd olduğu sürece, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! efendimiz Muhammed’i, sevip râzı olduğun kadar, ona salât eyle. Allâh’ım ! efendimiz Muhammed’in de, seni sevip, senden râzı olduğu müddetçe, ona salât eyle. Allâh’ım ! sonsuza kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Onu kendi katında, en yakın makâma konuk eyle. Ona, cennetteki en yüksek derece olan Vesîle Makâmı’nı, fazîleti, şefaati, yüksek dereceyi, kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ihsân eyle. Şüphesiz sen va’dinden dönmezsin.
14- Allâh’ım ! Şüphesiz sen dünyâ ve âhiret işlerimde sâhibim, efendim, her hâlimde başvuracağım makâmım, güvencem, bütün işlerimi zâtına havâle edeceğim ümîdim, ihtiyaçlarımı, emellerimi ancak kendisine arz edeceğim yûce zat olduğun için, Şehr-i Harâm, Beldey-i Harâm, Meş’ari’l-Harâm ve Peygamberimiz ( s.a.v. ) Efendimiz’in Kabr-i Şerîf’i hürmetine, gerçeğini ancak yûce zâtının bildiği kadar, bana hayır bağışlamanı, ve yine hakîkatini ancak yûce zâtının bildiği kadar kötülükten beni korumanı senden taleb ediyorum.
15- Efendimiz Âdem’e; efendimiz Şît’i, efendimiz İbrâhîm’e; efendimiz İsmâîl ve İshâk’ı bağışlayan, efendimiz Yûsûf’u; efendimiz Yâkûb’a kavuşturan, efendimiz Mûsâ’yı; annesine ulaştıran, efendimiz Hızır’ın ilmini artıran, efendimiz Dâvûd’a; efendimiz Süleyman’ı bahşeden, efendimiz Zekeriyyâ’ya; efendimiz Yahyâ’yı bağışlayan, annemiz Meryem’e; efendimiz İsâ’yı veren, efendimiz Şuayb’ın kızını; efendimiz Mûsâ (a.s) ile karşılaştırmak suretiyle koruyan, Ey Allâh’ım ! Ey Rabbim ! efendimiz Muhammed’e, bütün nebî ve rasullere, senin salât etmeni istiyorum. Efendimiz Muhammed’e, şefaati ve yüksek
dereceyi bağışlayan, Ey Allâh’ım ! günahlarımı bağışlamanı, ayıplarımın hepsini örtmeni, beni cehennem ateşinden kurtarmanı, rızânı, emniyetini, affını ve ihsânını lütfetmeni, kendilerine nîmetler verdiğin nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle birlikte beni cennetinde nimetlendirmeni senden taleb ediyorum. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.
16- Allâh-u Teâlâ, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’e rüzgarların, kümelenmiş bulutları sürüklediği, ve her ruh sâhibinin, ölümü tattığı müddetçe, salât eylesin. Ey Allâh’ım ! Selâm yurdunda bulunan selâm ehline selâmı ulaştır.
17- Allâh’ım ! Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk sağlamakla uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme. Zâten bana rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni mahrûm eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme.
Allâh’ım ! Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk sağlamakla uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme. Zâten bana rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni mahrûm eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme.
Allâh’ım ! Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk sağlamakla uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme. Zâten bana rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni mahrûm eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme.
18- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’e salât ve selâm eyle.
19- Allâh’ım ! Katındaki Habîbin Muhammed Mustafâ’nın hürmetine, sana yönelerek, sevdiğimiz, efendimiz. Ey Muhammed ! seninle rabbine tevessül ederek taleb ediyorum. Yûce Mevlâ katında ey pâk, güzel rasûl, Bize şefaat eyle.
20 – Allâh’ım ! Yanındaki makâmının hürmetine, onu; bizim hakkımızda şefaatçi kıl.
Allâh’ım ! Yanındaki makâmının hürmetine, onu; bizim hakkımızda şefaatçi kıl.
Allâh’ım ! Yanındaki makâmının hürmetine, onu; bizim hakkımızda şefaatçi kıl.
21 – Allâh’ım ! Bizi peygamberimize salât ve selâm okuyan kullarının en hayırlılarından, peygamberimize en yakın bulunanlardan, ve ona kavuşanlardan eyle. Bizi peygamberimize muhabbet duyanlardan, onun yanında kendisine sevgili olanların en hayırlılarından eyle. Bizi mahşer günü onunla sevindir.
22- Onu; bizim için Naîm Cenneti’nde zahmetsiz, meşakkatsiz, hesâba çekilmeksizin, cennete girmek için, irşâd ve hidâyet eden delîl eyle. Bizden râzı olarak onu bize yönelt. Biz şefaat beklerken, onu bize darılmış, kırgın eyleme.
23- Allâh’ım ! Bizi, ana-babamızı, bütün müslümanları, onların ölülerini ve dirilerini bağışla. Son duâmız alemlerin Rabbi Allâh’a hamd etmektir.
(Dördüncü dörtte birin başı)
24- Ben senden istiyorum. Ey Allah ! Ey Allah ! Ey Allah ! Ey Hayyu’l-Kayyûm ! Ey Celâl ve İkram sâhibi olan Allâh’ım ! Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tesbih ederim. Ben yûce emirlerini yerine getiremedim, zâlimlerden oldum.
25- Allâh’ım ! Yûce Kürsî’nin, azâmetin, celâlin, izzetin, kudretin ve hükümranlığından taşıdıkları hatırına, yarattıklarından hiçbir kimsenin bilmediği, gizli-saklı pâk isminlerin hürmetine, gecenin üzerine koyduğunda geceyi karartan, gündüzüne koyduğunda gündüzü aydınlatan, göklere koyduğunda direksiz tutan, yer yüzüne koyduğunda onu sâbit kılan, denizlere koyduğunda, suları taşırıp akıtan, su pınarlarına koyduğunda, suları coşturan, bulutların üzerine yerleştirdiğinde, yağmurlar yağdıran, ismin hatırına senden istiyorum.
26- Efendimiz Cebrâîl (a.s)’ın alnına yazılmış olan isimler hakkı için, efendimiz İsrâfîl (a.s)’ın alnındaki yazılı isimlerle, ve bütün meleklerin üzerinde yazılı isimlerle, senden istiyorum.
27- Arşın ve Kürsî’nin etrafında yazılmış isimler hürmetine, senden taleb ediyorum.
28- Yûce zâtını bizzat isimlendirdiğin yûce ismin hürmetine, senden istiyorum.
29- Bildiğim ve bilmediğim bütün isimlerin hatırına,
30- Efendimiz Âdem (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Nûh (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Sâlih (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûnûs (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Mûsâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hârûn (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Şuayb (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İbrâhîm (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İsmâîl (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Dâvûd (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Süleymân (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Zekeriyyâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûşâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hızır (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İlyâs (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Elyesâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Zülkifl (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Îsâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, nebîn, rasûlün, habîbin, insanlar arasından seçip çıkardığın, efendimiz Muhammed’in sana duâ ettiği isimler hatırına senden istiyorum. Ey ! sözü hak olan, ve sizi ve yaptıklarınızı Allâh yarattı meâlideki âyette, bize buyuran Allâh’ım ! Allâh’ın hiçbir kulundan hiçbir söz, fiil, hareket ve hareketsizlik meydâna gelemez. Ancak onun ilmi, kazâ ve kaderinde olması gerektiği şekilde, nasıl geçiyorsa, o şekilde meydâna gelebilir.
31- Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! beni peygamberimize tâbi olup, ona muhabbet duyan, herkesi hesap gününde kusurları araştırılmadan, azâb görmeden, azar işitmeden, terslenmeden, onun şefaati ve arkadaşlığıyla rızıklandırmanı istiyorum. Ey Vehhâb ! Ey Gaffâr ! senden günahlarımı bağışlamanı, ve ayıplarımı örtmeni istiyorum. Hesapsız sevap ve mükâfatların verildiği günde, bütün dostlar arasında beni, yûce cemâlini doyasıya seyretmekle nîmetlendirmeni, benden amelimi kabûl etmeni, bilerek, bilmeyerek veyâ yanlışlıkla yaptığım ezelî ilminle bildiğin bütün hatalarımı affetmeni senden taleb ediyorum. En büyük emelim olan peygamber (s.a.v) efendimizin kabrini
ziyârretine, ona ve iki arkadaşına selâm verme nîmetine ihsânınla, fazlınla, cömertliğinle ve kereminle beni ulaştırmanı senden istiyorum. Ey Raûf ! Ey Rahîm ! Ey Velî ! kendisine îmân eden bütün müminler, yoluna tâbî olan kadın-erkek bütün müslümanlar, hem onların âl ve dirileri hem de kendi adıma, yarattıklarından her hangi birini mükâfatlandırdığın şeylerin en çok ve en fazîletli ve etraflı olanıyla, efendimiz Muhammed’i mükâfatlandırmanı senden istiyorum. Ey Kavî ! Ey Azîz ! Ey Alîm !
32- Allâh’ım ! Yûce zâtına yemin ettiğim şeyler hürmetine, henüz gökyüzü binâ edilmeden, yeryüzü yayılıp döşenmeden, dağlar yükselmeden, su kaynakları fışkırıp akmadan, denizler sâkinleşip durulmadan, nehirler coşup çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar karanlığı nurlandırmadan önce, hiçbir kimsenin bilmediği, ancak yûce zâtının bildiği şekilde, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum.
33- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kelimelerinin adedince salât etmeni senden istiyorum.
34- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, Kur’ân ayetleri ve harflerinin adedince salât etmeni senden taleb ediyorum.
35- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât okuyanların sayısınca salât etmeni senden istiyorum.
36- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât okumayanların sayısınca salât etmeni istiyorum.
37- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, yeryüzü dolusunca salât etmeni istiyorum.
38- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, Kalem’in, Levh-i Mahfûz’da kaderle ilgili yazdığı şeyler kadar, salât etmeni istiyorum.
39- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, yedi kat semâda yarattıkların adedince salât etmeni istiyorum.
40- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kıyâmet gününe kadar yaratacağın şeyler miktârınca, her gün bin defâ, senin salât etmeni istiyorum.
41- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzünden yeryüzüne düşen yağmur damlaları, ve her bir yağmur tânesi sayısınca, her gün bin defâ, senin salât etmeni senden taleb ediyorum.
PAZAR
1- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, seni tesbîh ve takdîs eden ta’zîm ederek, sana secde edenlerin sayısınca, her gün bin kere, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni diliyorum.
2- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar her yıl yaratmış oldukların sayısınca efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât etmeni istiyorum.
3- Allâh’ım! Hareket eden bulutlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât etmeni senden taleb ediyorum.
4- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden, kıyâmet gününe kadar esen rüzgârların sayısınca efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
5- Allâh’ım! Rüzgârlar esip ağaçların dallarını, yapraklarını, meyvelerini ve çiçeklerini hareket ettirdiği müddetçe, yeryüzü ve gökyüzü arasında yarattığın şeyler adedince, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
6- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar denizlerin dalgaları sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
7- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün doğusu, batısı, dağları, ovaları ve vâdîlerinde vâr ettiğin kum, çakıl taşları, kurumuş toprak parçaları ve taşlar adedince efendimiz Muhammed’e, ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum.
8- Allâh’ım! Yeryüzünün kıble tarafı, doğusu, batısı, ortası ve dağlarında yarattığın bitkilerden; ağaç, meyve, yapraklar, ekin ve bütün bunların yeryüzünden çıkarttığı ve çıkaracakları, bitki ve bütün bereketli mahsûllerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e, ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
9- Allâh’ım! Yarattığın insan, cin, şeytanlar ve kıyâmet gününe kadar yaratacakların sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
10- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların vücûdları, yüzleri ve başlarındaki tüyler adedince her gün bin kere efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât etmeni istiyorum.
11- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar göz açıp kapatacak kadar kısa zamân zarfınca ve onların sözleri ve nefesleri sayısınca, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
12- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar cinlerin uçuşları ve insanların hareketleri sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
13- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar yeryüzünün doğusu ve batısında bizce ma’lûm olan ama hakîkatte ancak yûce zâtın tarafından bütün gerçeğiyle bilinen irili-ufaklı yaratmış olduğun hayvanlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum.
14- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne kendisine salât okuyanların ve okumayanların, hatta kıyâmet gününe kadar salât okuyacakların sayısınca, her gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum.
15- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne diriler ve ölüler sayısınca, yarattığın balıklar, kuşlar, karıncalar, arılar ve bütün küçük hayvancıklar adedince salât etmeni istiyorum.
16- Allâh’ım! Geceleyin karanlık bastığı, gündüzünse aydınlandığı vakitte efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni senden taleb ediyorum.
17- Allâh’ım! Dünyâ ve âhiret hayâtında efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum.
18- Allâh’ım! Beşikteki bebeklik yaşından olgunluk çağına halkı irşâda devâm ettiği dönemden, rûhunu rızânla alıncaya kadar geçen zamânlarda nihâyet onu şefaatçi olarak dirilteceğin kıyâmet gününe kadar, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni senden taleb ediyorum.
19- Allâh’ım! Yarattıklarının sayısı, yûce zâtının rızâsı, arşının ağırlığı ve kelimelerinin adedince, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum. Allâh’ım! Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi, kevser havuzunu, Makâm-ı Mahmûd’u, bitmez tükenmez yûceliği, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ihsân etmeni istiyorum. Allâh’ım! onun burhânını, peygamberliğinin delillerini aslı İslâm olan, binâsını şerefli kılmanı, dünyâ ve âhiretteki makâmını yükseltmeni istiyorum. Ve ey yûce mevlâmız ! Bize de, onun sünnetiyle amel etmemizi nasîb etmeni, onun dîni üzere bizi öldürmeni, onun cemaati arasında ve sancağı altında bir araya toplamanı, bizi onun arkadaşları arasına katmanı, senden taleb ediyorum. Allâh’ım! Onun Kevser havuzuna varmamızı sağlamanı, kadehleriyle kevser şarabından bize içirmeni, peygamberimizin muhabbetiyle bizi faydalandırmanı, tövbemizi kabûl etmeni, görünür ve görünmez bütün belâ ve fitnelerin hepsinden bize selâmet, âfiyet ihsân etmeni, merhamet etmeni, bizi bütün erkek-kadın mü’minleri, bütün erkek kadın müslümanlarla onların ölüleri ve dirilerini de bağışlamanı senden taleb ediyorum. Âlemlerin rabbi olan Allâh’a hamd olsun. O ne güzel vekîldir. Güç ve kuvvet ancak Yûce ve Azîm olan Allâh’a âittir.
20- Allâh’ım! Güvercinler ötüp, su arayan kuşlar ve hayvanlar dönüp durduğu, tamâim mâsum çocuklara zarar veren şeytan ve cinlerden korunmak için takılan duâlar fayda verdiği, sünnet olarak takılan baştaki sarıklar sıkıştırıldığı, gün be gün sâlih amellerle mânen terakkî edenler terakkî ettiği sürece efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
21- Allâh’ım! Sabahleyin ortalık aydınlandıkça, rüzgarlar estikçe, canlılar yürüdükçe, gece ve gündüz birbirini takip edip durdukça, kılıçlar kuşanıldıkça, mızraklar sımsıkı bağlandıkça, cesetler ve rûhlar zâhirî ve bâtınî hastalıklardan sıhhat buldukça, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
22- Allâh’ım! Âlemler döndükçe, gece karanlıkları yayıldıkça, melekler tesbîh ettikçe, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
23- Allâh’ım! Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Efendimiz İbrâhîm’e âlemlerde bereket ihsân ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.
24- Allâh’ım! Güneş doğduğu, beş vakit namaz kılındığı, şimşek çaktığı, bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağdığı, bulutları emrolundukları yerlere sevk etmekle görevli olan melek, Râd aleyhisselâm tesbîh ettiği müddetçe, Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
25- Allâh’ım! yeryüzü ve gökyüzü dolusunca, her ikisi arasında bulunan ve dilediğin şeyler dolusunca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
26- Allâh’ım! Risâlet yükünü üzerine aldığı, insanları cehâletten kurtardığı, küfür ve dalâlet, sapıklık ehliyle cihâd ettiği, seni tek ilâh kabûl etmeye dâvet ettiği, kullarını irşâd ederken zahmet ve sıkıntılara tahammül ettiği için, efendimiz Muhammed’e dilediğini ver, isteklerine ulaştır, ona cennetteki Vesîle Makâmı’nı fazîlet ve yüksek dereceyi vaâd ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ona ihsân eyle. Şüphesiz sen vaadinden geri dönmezsin.
27- Allâh’ım! Bizi onun yoluna Kur’ân ve sünnete uyup amel edenlerden, onun muhabbetiyle sıfatlananlardan, onun hidâyeti, sözleri, fiilleri, emir ve yasaklarıyla hidâyet bulanlardan ve yolunda gidenlerden eyle. Ey merhametliler merhametlisi; bizi elleri, yüzleri, ayakları, aldıkları abdest ve yaptıkları ibâdetlerle nûrlu ve parlak olan, onun ümmetinin tâbiîleri, önde giden taraftarları ve Ashâb-ı Yemîn, Kur’ân-ı Kerîm’de övülen nîmet sâhibleri ve amel defterleri kıyâmet günü sağından verilenler, kurtulanlar arasında haşreyle.
28- Allâh’ım! Bütün meleklerine, mukarrebûn makâmındaki meleklere, nebîlere, resullere, bütün ibâdet ve tâat ehline salât eyle. Bizide kendilerine okuduğumuz salavât sebebiyle rahmetine ulaşanlardan eyle.
29- Allâh’ım! İyiliği ve doğruluğu emreden, kıyâmet günü günahkârların şefaatçisi tıhâm eden, Mekke-i mükerremeden peygamber olarak seçilip, insanlara gönderilen efendimiz Muhammed’e salât eyle.
30- Allâh’ım! Bizim adımıza; nebîmiz, şefaatçimiz ve sevdiğimize en fazîletli salât ve selâmı ulaştır. O’nu pek yûce olan Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. O’na cennetteki Vesîle Makâmı’nı, bütün nebî, resul, şehit, sıddık ve sâlihlerin bulunduğu yûce makâmda kendisine vaâd ettiğin fazîlet ve yüksek dereceyi ihsân eyle.
31- Allâh’ım! O’na hiç eksilmeyen ve peşi sıra devâm eden salâtla salât eyle.
32- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne şimşek parladığı, güneş doğduğu, gece karanlığı kapladığı ve yağmur bulutlarından damlalar yere düştüğü müddetçe salât eyle. Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yer ve gökyüzü arasındaki ve yıldızlar arasındaki boşluk dolusunca, gökyüzünün yıldızları misâli, yağmur tâneleri ve çakıl taşları sayısınca salât eyle. Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne sevâbı sayılamayan, hesâbıda yapılamayan, salâtla salât eyle.
33- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e arşının ağırlığı, rızânın ulaştığı makâm, kelimelerinin adedi ve rahmetinin sonsuzluğu kadar salât eyle.
34- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e onun âl-i’ne, zevceleri ve zürriyetine, salât eyle. O’na, âl-i’ne, zevcelerine, zürriyetine efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin, ve bereket ihsân ettiğin gibi bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâh’ım! Bizim adımıza onu, ümmetinden bir peygamberi mükâfatlandıracağın şeylerin en fazîletlisiyle mükâfatlandır. Hükümlerinin apaçık yolu sâyesinde bizi hidâyete erenlerden eyle. Onun hidâyet yolunda yürümekle bizi hidâyete ulaştır. Bizi onun dînine inanmış olarak, onun âl-i’ne, ashâbına, nesline, muhabbet eder olduğu halde öldür. Onun cemaati arasında haşreyle.
35- Allâh’ım! Peygamberlerinin en fazîletlisi, seçip çıkardığın kullarının en keremlisi, evliyânın imâmı, nebîlerin sonuncusu, âlemlerin rabbi Allâh’ın habîbi, bütün peygamberlerin şâhidi, günahkarların şefaatçisi, bütün âdem oğullarının efendisi, adı mukarrebûn makâmındaki melekler arasında yükselen müjdeci, korkutucu, dâimâ aydınlatan kandil, sözüne îtimat edilen, hak olanı açıklayan, şefkatli, merhametli, kendisine Kur’ân’ı Kerîm’le birlikte, Fâtiha Süresi’nide lütfedettiğin, böylece insanları dosdoğru hak yola hidâyete sevkeden, rahmet peygamberi, ümmeti hidâyete erdiren, kabirden dirilişte toprağın ilk kez kendisine açılacağı insan, cennete ilk girecek olan, Efendimiz Cebrâîl ve Mîkâîl’le desteklenmiş, Tevrât ve İncîl’de müjdelenmiş, seçilip beğenilerek çıkartılmış, Ebu’l- Kâsım, Hâşim oğlu Abdulmüttalip’in oğlu Abdullâh’ın oğlu efendimiz Muhammed’e salât eyle.
36- Allâh’ım! Gece gündüz hiç gevşeklik göstermeden Allâh’ı tesbîh eden, Allâh’ın kendilerine emrettiği husûslarda hiç isyân etmeyen, emrolundukları her şeyi yerine getiren, mukarrebûn makâmındaki meleklere ve bütün meleklerine salât eyle.
37- Allâh’ım ! Meleklerini resullerini me’mûr olarak seçtiğin, vahyine emîn olarak yarattıklarına şâhit kıldığın, yûce zâtının perdelerini derece îtibârı ile yakînlığına açtığın, kulların bilemeyeceği gayb sırlarından kendilerine haberdar ettiğin, kendilerinden cennetine koruyucular seçtiğin, arşını taşıttığın, ordularından pek çoğunu kendilerinden seçtiğin, yarattıklarına nazâran kendilerini daha fazîletli kıldığın, günahlardan ve alçaklıktan kendilerini temizlediğin, yûce semâlarına yerleştirdiğin, noksanlıklardan ve afetlerden tertemiz tuttuğun için fazîletlerini artırıcı ve devâmlı olan salâtla meleklerine salât eyle. Bizide meleklere okuduğumuz bu salât vesîlesiyle, onların istiğfarlarına lâyık eyle.
38- Allâh’ım! Kalplerini hikmetle doldurarak genişlettiğin, kendilerine nübüvvet zincirini taktığın, kitaplarını indirdiğin, kendileriyle insanları hidâyete sevk ettiğin, tevhîd anlayışına insanları dâvet eden vaâdine, cennetlerdeki nîmetler ve üstün derecelere teşvik eden, cehennemin azâbından korkutan, senin yoluna insanları irşâd eden, huccet ve delîlinle bu yolda sebatla duran, nebî ve resullerin hepsine salât ve selâm eyle. Allâh’ım onlara tam mânâsıyla selâm eyle. Kendilerine okuduğumuz bu salât vesîlesiyle bizede büyük sevâb ihsân eyle.
39- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne üzerimizdeki büyük hakkını yerine getirecek ve sürekli kabûl edilecek olan, salâtla salât eyle.
40- Allâh’ım! Yaratılış ve huy güzelliği olarak tam güzelliğe sâhib anlamında hüsnü Cemâl, dünyâ ve âhiret nîmetleriyle sevinmiş anlamında Behçet, zâtında ve sıfatlarında olgun olarak Kemâl, risâlet ve nübüvvet nûrunun sâhibi, cennette hizmetçi çocukları hûri, konak ve köşklerin sâhibi, şükreden dili, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım! Şükre dalan kalbi ve ilmiyle meşhur askerleriyle muzaffer, kız ve erkek çocuklarıyla pâk zevcelere sâhib, dünyâ ve âhiret derecelerinde ulvî, zemzem ve Makâm-ı İbrâhîm’le Müzdelife’nin hürmetlerine, ta’zîm eden büyük ve küçük bütün günahlardan temiz,
yetimleri terbiye eden, yedirip-doyuran, büyüten, insanlara hac usullerini öğreten, Kur’ân nasıl indirilmişse öylece okuyan, Rahmân olan Allâh’ı tesbîh eden, ramazan ayında oruç tutan, âhiret günü ümmetlerin altında toplanacağı hamd sancağının, kerem ve cömertliğin sâhibi, ahde vefâ gösteren, muhabbetli ümmetini Allâh’ın rızâsı olan işlere kalp ve kalıplarıyla teşvik ettiren, İskenderiye kralı Mukavkıs’ın kendisine hediye ettiği hayber ve huneyn savaşında bindiği ak katıra Necib adlı ata binen, Kadîb adlı kılıcı kullanan, günahlardan tövbe edip kalbini tertemiz tutan, ifâdeleri hatasız ve dosdoğru olan, semâvi kitaplarda sıfatları anlatılan, Allâh’ın kulu nebî ve resullerin sonuncusu olarak nice sırları içinde gizleyip sakladığın, Peygamber Efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ın hucceti kendisine itâat edenin Allâh’a da itâat ettiği, kendisine isyân edenin Allâh’a da isyân ettiği, arap kureyşli zemzem bölgesinde doğup büyümüş, mekkeli nebî, güzel yüzlü sürmeli gözlü, düz uzun yanaklı, kevser havuzunun ve cennet çeşmelerinin sâhibi, kendisiyle zıtlaşanları ve inkârcıları helâk eden, müşrikleri katleden, abdest azaları nûrdan parlayanları cennet nîmetlerine ve Kerîm olan Allâh’a alıp götüren, Efendimiz Cebrâîl’in arkadaşı, âlemlerin rabbi olan Allâh’ın Resûlü, günahkârların şefaatçisi, güneşin sıcaklığında bulutun kendisini gölgelediği, ayın on dördü gibi kabir, mahşer, sırat, cehennem ve cehâlet karanlıklarını aydınlatan, kandil ve dolunay gibi nûrlu zât, efendimiz Muhammed’e ve mahlûkatın en pâk neslinden çıkarılmış olan âl-i’ne ebediyeti kıyâmet ve cennetinde sonsuzluğuna kadar hiç bozulmuycak olan devâmlı salâtla Allâh-u Teâlâ salât eylesin. Ve Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne kendisinin sürûrunu yenileyerek hesapların görüleceği günde kabrinden çıkarak Burak üzerinde mahşer yerine gönderilişinde şeref vesîlesi olacak salâtla salât eylesin. Allâh’u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun yıldız misâli parlayan âl-i’ne, üzerlerine peş peşe yağan sağnak yağmurların cömertliğine benzer salâtla salât eyle. Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’i arabın en akıllısı, sözleri ifâde yönüyle en açık, lisanı en fasih, îmânı en yüksek, makâmı en yûce, kelâmı en tatlı, ahde en vefâlısı ve yaratılışı arabın en temiz olanı olarak gönderdi. Efendimiz Muhammed (s.a.v) de İslâm yolunu îzâh edip insanlara anlattı. İslâm’ı şöhretli kıldı, putları kırdı. Allâh’ın hükümlerini ortaya koydu. İnsanları haramlardan alı koydu. Kendisine inananlara nîmetler sundu. Allâh-u Teâlâ ona ve âl-i’ne melek, cin ve insanların dönüp durduğu her yer ve makâmda salât ve selâmın en fazîletlisiyle, kabirden kalkıp ilk hâle dönüşte ve ilk yaratılışta bizim için ebedî nîmet ve lütuf olarak verdiğin âhiret azığı gece ve gündüz virdimiz olacak şekilde kabûl edeceği salâtla salât eylesin. Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne peşinden ferahlık ve miskden daha güzel rahmânî kokunun geldiği, onuda Allâh’ın mağfiret ve rızâsının takip ettiği salâtla salât eylesin. Allâh-u Teâlâ kendisinden iyilik alınanların en fazîletlisi, övünülecek şeylerin değeri, kendisiyle artan alnındaki nûrdan, güneş ve ayın nûr aldığı, cömertliğinin yanında bulutların ve denizlerin ufacık kaldığı, yer yüzünün alâmetlerle aydınlandığı, mûcizelerini Kur’ân-ı Kerîm ve mütevâtir haberlerin anlattığı, efendimiz ve peygamberimiz Muhammed’e salât eylesin. Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ve kendisiyle hicret eden, böylelikle onun dînine yardım eden ve hicretinde yardımcı olan ashâbına ki onlar ne güzel muhâcir ne güzel ensârdılar. Kuşlar Allâh’ı zikir tesbîh terennümleriyle sık ağaçlarda şakıyıp durdukça, şimşeksiz bulutlar sağnak yağmurlar döküp durdukça, devâm edecek salâtla salât eylesin. Salavâtının devâmıyla Allâh’u Teâlâ ona kat kat ecir ihsân eylesin.
41- Allâh’ım! Celâl ve ikrâm sâhibi olan yûce zâtın devâm ettiği için devâm edecek ve hiç kesilmeyecek olan salâtla efendimiz Muhammed’e onun pâk ve yûce âl-i’ne salât eyle.
42- Allâh’ım! Şeref ve ululuğun kutbu, nübüvvet ve risâlet güneşi, dalâletten hidâyete sevk eden, cehâletten kurtaran, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Gece ve gündüzlerin birbirini tâkip etmesiyle ardı-ardına gelen ve hiçbir kesintiye uğramadan devâm eden salâtla, Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e salât eylesin.