ESMÂ’ÜL HÜSNÂ MANZUMESİ

0
1060

Hazreti Pir Gavsul Azam Seyyid Abdulkadir Geylani’nin

ESMÂ’ÜL HÜSNÂ MANZUMESİ

 

1-       İşte böyle başlarım; Allah’ı birleyerek besmeleyi çekerek, bu işi bitireceğim; güzel zikir çekerek, Allah’a hamdederek.

 

2-       Ben şahadet ederim, Allah’tan başka Rab yok, O’nun yüceliğini akıl idrak edemez, çünkü âcizdir pek çok.

 

3-       O’dur bizi Ahmed’i (a.s) hak peygamber gönderdi, bu varlık o rehberle böyle canlanıverdi.

 

4-       Bütün bu güzellikleri bize o öğretmiştir, ilim, hilim, sevigiyi içimize ekmiştir.

 

5-       Ey Allah’tan izzet, mânevi mertebeler ve hazîneler isteyen! O’na yüce isimleriyle çağır, ey bir dilek dileyen!

 

6-       Temizlen, yakınlık kur, sonra kırık gönülle yakar: “Allahım!(1) senden acil yardım isterim” diyerek yalvar.

 

7-       Ey Rahmeti her şeyi kuşatmış olan “Rahman”(2) ve “Rahim!”(3) O engin rahmâniyyet ve rahîmiyyetin hürmetine bana merhamet eyle.

 

8-       Ey bütün varlıkların sahibi olan “Melik”(4) ve ey bütün kemâl sıfatlarıyla muttasıf olan “Kuddûs!”(5) sırrımı takdis et; ey esenlik veren “Selam”(6) vücudumu her türlü beladan koru!

 

9-       Ey va’dine güvenilen “Mü’min!”(7), bana hakiki güvence ihsan eyle! Ey bütün evreni düzenleyip gözeten, yöneten “Müheymin!”(8) kusurlarımı güzelce örterek bana ikram eyle!

 

10-    Ey her şeye gâlip gelen “Aziz”(9), nefsimden zilleti bertaraf eyle! Ey düzeni bozulan her şeyi tanzim eden “Cebbâr!”(10) beni izzetinle himaye eyle!

 

11-    Ey her şeyde büyüklüğünü gösteren “Mütekebbir!”(11) tüm düşmanları alçalt; ey her şeyi güzel yaratan, “Hâlik!”(12) beni her türlü kötülükten muhafaza et.

 

12-    Ey bütün varlığı ve nimetleri eşsiz bir biçimde yaratan “Bâri!”(13) ey her varlığa ayrı bir şekil veren “Musavvir!”(14) daha önce bize lütfettiğin nimetlerinin feyzini artır!

 

13-    Ey daima affeden “Ğaffar!”(15) bir ümitle sana geldim, tevbemi kabul eyle; ey hiç yenilmeyen yegâne gâlip olan “Kahhar!”(16) kahrınla şeytanımı kahr-u perişan eyle.

 

14-    Ey karşılıksız bağışları bol olan “Vehhab!”(17) bana ilim ve hikmeti ihsan eyle; ey tüm canlıların rızkını veren “Rezzak!”(18) rızkımı kolaylaştırıp müyesser eyle.

 

15-    Ey bütün iyiliklerin kapılarını açan “Fettah!”(19) fethinle basiretimi aç, gönlümü fetheyle; ey her şeyi hakkıyla bilen “Alîm!”(20) lütfunla bana ilim ikram eyle!

 

16-    Ey dilediği iş ve imkânları daraltan “Kâbid/Kâbız!”(21) bütün muannitlerin kalplerini daraltıp sıkıştır; ey dilediği iş ve imkânları genişlet “Bâsit!”(22) yüce sırlarınla gönlümü aç ve sevindir!

 

17-    Ey dilediğini alçaltan “Hâfid!”(23) bütün münafıkların makam ve mevkilerini alçalt, onları alaşağı et; ey dilediğini yücelten “Râfi!”(24) geniş merhametinle beni yüce mertebelere ulaştır!

 

18-    Ey dilediğine izzet ve şeref bahşeden “Mu’iz!”(25) beni de aziz eyle; ey dilediğini zillete düşüren “Müzil!”(26) başkasına ibret olacak şekilde zalimleri zelil eyle!

 

19-    Ey sesli-sessiz her şeyi hakkıyla işiten “Semi!”(27) ilmin her şeye kâfîdir, ey her şeyi hakkıyla gören “Basir!”(28) lütfedip halimi gör, beni ıslah et ve kabul edip yönlendir!

 

20-    Ey her şeye hükümran olan “Hakem!”(29) ey mutlak adalet sahibi olan “Adl!”(30) sen, mahlûklarına karşı lütufkâr olan “Latîf!”(31) ve gizli açık her şeyden hakkıyla haberdar olan “Habîr!”(32) sin.

 

21-    Ey acele ve kızgınlıkla davranmayan “Halîm!”(33) yegâne sığınağım ve dayanağım senin hilmindir, sen yüceler yücesi “Azîm!”(34) sin. Cömertliğinin boyutu en yüce zirvededir.

 

22-    Sen bütün günahkârların suçunu bağışlayan “Ğafûr!”(35) ve onları örten “Settar!” sın, sen dostlarının azıcık iyiliklerine çok mükâfat veren “Şekûr!”(36) sun. Ne olur beni de mahrum etme!

 

23-    Sen Habîb-i edîbinin makamını yücelten yüceler yücesi “Aliyy!”(37) sin. Sen bol bol rızık veren, herkese iyilik eden büyük bir varlıksın, “kebîr!”(38) sin.

 

24-    Allah’ım! Sen sonsuz ilminden hiçbir şeyin saklanmadığı; her şeyi koruyup gözeten “Hafız!”(39) sin, sen a’dan z’ye bütün yaratıkların ihtiyacını bilen onları gözeten “Mukît!”(40) sin.

 

25-    Ey her şeyin hesabını, kitabını bilen “Hasîb!”(41), beni sen yönlendir; çünkü senin kararların benim için yeterlidir. Sen şânı yüce olan ”Celil!”(42) sin. Ne olur hasmımı hak ettiği cezaya çarptır.

 

26-    Allah’ım! Sen keremi sonsuz olan “Kerîm!”(43) sin bağış hazinenden bana da ikram et. Ey her şeyi kontrolünde tutup gözetleyen “Rakîp!”(44) düşmanlarımı yere ser, onu perişan et.

 

27-    Ey çağıranların dilek ve duâlarına karşılık veren “Mucîb!”(45) Ey Mevlam! Ben de seni çağırdım. Sen ezelden beri vergisi çok, ikramları geniş olan “Vasi!”(46) sin.

 

28-    Allah’ım! Sen her şeyi hikmetle yapan “Hakim!”(47) sin. Meclislerimi ve müşahedelerimi sağlamlaştır. Ey çok seven ve çok sevilen “Vedûd!”(48) sevgin tenezzül buyurup yanıma gelmiştir.

 

29-    Sen şânı yüce “Mecid!”(49) olansın; bana şan, şeref ve mutluluk lütfeyle! Ey her şeyi harekete geçiren “Bais!”(50) yardımıma gelen orduyu süratle gönder.

 

30-    Allah’ım! Sen her şeyi gözleyip bilen “Şehîd!”(51) sin; hayatımın manzaralarını ve müşâhedelerimi güzelleştir, ey varlığı şüphesiz, gerçek olan “Hak!”(52) benim için lütuflar pınarını gerçekleştir.

 

31-    Allah’ım! Sen kendisine güvenilen “Vekîl!”(53) sin. İhtiyaçlarımı gider. Şüphesiz her şeye gücü yeten “Kavî!”(54) bir vekili olan kimse için her şey tamam demektir.

32-    Allah’ım! Sen sonsuz kudret sahibi “Metîn!”(55) sin. Zaaf ve güçsüzlüğümü giderip beni güçlendir. Ey kendisine yönelip duâ edenlere dostluk elini uzatan “Velî!”(56) benim de yardımıma!

 

33-    Ey her bakımdan övgüye lâyık “Hamîd!”(57) olan Mevlâm! Seni birleyen biri olarak sana hamd ettim. Ey yaratıklarının kusurlarını tek tek sayıp bilen “Muhsî!”(58), lütfunla kusurları ta’dil ile ıslah et.

 

34-    Allah’ım! Bana hidayeti lutfedip ufkumu açan “ Mubdî!”(59) sensin. Dünyadan ölüp göçen veya yok olup giden varlıkları yeniden yaratan “Mu’îd!”(60) sensin.

 

35-    Ey hayat bahşeden “Muhyî!”(61) bana mutlu bir hayat lutfeyle. Ey ölümü elinde bulunduran “Mümît!”(62) dinimin düşmanlarını süratle kahr-u perişan eyle.

 

36-    Ey ebedî hayatla daima diri olan “Hayy!”(63) kadîm zikrinle/Kur’ân-ı Kerim’le ölü kalbime can ver. Ey bütün kâinatı yöneten “Kayyûm!”(64) sırrımı sen yönet, onu vuslata kavuştur.

 

37-    Ey nûrların sahibi “Vâcid!”(65) sevinç duygularımı vecde getir. Ey nûrlara şeref kazandıran şânı yüce “Mâcid!”(66) bana yardımını esirgeme.

 

38-    Ey gerçek anlamda kendisinden başka varlık bulunmayan “Vâhid!”(67), ey bütün varlıkların ancak kendisiyle var olduğu; varlık mertebesine yükselebildiği “Samed!”(68).

 

39-    Ey sonsuz kudret sahibi olan; ey yakalaması müthiş olan “Kâdir!”(69), düşmanlarını helâk et. Ey her şeye gücü yeten “Muktedir!”(70) bize haset edenlere belâlar takdir et.

 

40-    Ey dilediğini öne alan “Mukaddim!”(71), sırrıma ihsanlarını takdim buyur; ey istediğini geri koyan “Muahhir!”(72), beni lütfunla zararlardan koru.

 

41-    Ey varlığının başlangıcı olamayan “Evvel!”(73), her şeyden evvel bizim için hayırlı işleri ön plana al. Ey varlığın sonu olmayan “Âhir!”(74), âhir ömrümde, kelime-i şehâdet getirerek son nefesimi vermeyi bana nasip ve müyesser et.

 

42-    Ey delil ve belgeleri açısından varlığı âşikar olan “Zâhir!”(75); zâtının görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açısından gizli olan “Bâtın!”(76), gaybın en gizli köşelerinde saklı olan ilim ve marifetleri bana lütfet.

 

43-    Ey kâinatın hâkimi ve yöneticisi olan “Vâli!”(77), işimizi insanlara öğüt veren bütün mürşitlere tavsiye et; ey her bakımdan yüce olan “Müte’âli!”(78), iyiliği öğüt veren mürşitlere sen irşad edip, yönlendir.

 

44-    Ey bütün iyilik ve güzelliklerin sahibi olan “Berr!”(79); ey âlemlerin Rabbi; ey bağışları bol olan; ey kullarının tövbelerini kabul eden “Tevvâb!”(80), bana makbul bir tövbe nasip et.

 

45-    Ey kendi nefislerine zulmeden zâlimlerden intikam alan “Müntekîm!”(81), sen aynı zamanda affetmeyi de seven “Afuvv!”(82) sun; lütfedip beni de affet.

 

46-    Allah’ım! Sen kullarına karşı şefkatli olan, öyle atûf ve “Raûf!”(83) sun ki, sana yalvarıp duâ edenlere şefkatle yakınlık gösterip ihtiyaçlarını yerine getirirsin. Ey bütün varlığın sahibi olan “Mâliku’l-Mülk!”(84), bana da ikramlarını bol bol lütfeyle.

47-    Ey azamet ve kerem/celâl ve ikram sahibi “Zü’l-celâli ve’l-ikram!”(85), bize celâlinden elbise giydir, şüphesiz senin kâinatta yansıyan cömertliğin her zaman sağanak hâlindedir.

 

48-    Ey adâletle hükmeden “Muksît!”(86), rûhumu hak ve hakikatle perçinlet. Ey bütün erdemleri zâtında toplayan ve bütün dağınıklıkları bir araya getirip düzenleyen “Câmi’!”(87), her zaman ve her mekânda var olan bütün kemâlatı benim için bir araya getir.

 

49-    Allah’ım! Sen her şeyin kendisine muhtaç ve kendisi her şeyden mustağni olan “Ğaniyy!” sin(88). Bende ki fakirliği gider. Sen başkasına zenginliği lütfeden “Muğnî!”(89) sin; nefsimin yoksulluğunu varlığa çevir. Muhtaç olduğu şeyleri lütfet.

 

50-    Ey dilediği şeyin gerçekleşmesini engelleyen “Mâni!”(90), günah işlememe mâni ol. Şimdiye kadar işlediğim günahlardan dolayı yakaladığım –maddî ve mânevî- hastalıklardan bana şifâ ihsan et.

 

51-    Ey dilediğine zarar veren “Dârr!”(91), hasetçileri uyarıp azarla. Ey dilediğine yarar dokunduran “Nâfi!”(92), lütfedip faydalandır, bana olgun bir rûhu kazandır.

 

52-    Ey kâinatı aydınlatan, nur kaynağı “Nûr!”(93), şüphesiz bütün varlıkta parlayan senin nûrundur. Ey dilediğine yol gösterip hidâyet bahşeden “Hâdî!”(94), gönüllerdeki nûrlu hidayet meşâlesini yak.

 

53-    Ey kâinatı eşsiz bir sûrette yaratan “Bedî!”(95), mânevî feyizleri lütfetmeni diliyorum. Senden başka varlığının sonu olmayan “Bâki!”(96) yoktur. Saltanatı bâki olan ancak sensin hakiki dostluk ancak seninle kurulan dostluktur.

 

54-    Ey varlığın asıl mîrasçısı olan ”Vâris!”(97), beni ilmine mîrasçı kıl. Ey bütün işleri isabetli; kullarını dosdoğru yola irşâd eden “Reşîd!”(98), lütfedip bana rüşd yolunu/dosdoğru yolu göster.

 

55-    Allah’ım! Sen çok sabırlı olan “Sabûr!”(99) ve kusurları örten “Settar” sın. Sabır ve azminde beni muvaffak kıl. İmtihanlar karşısında metanetimi güçlendiren, örtülü özgür irade gücünü ver.

 

56-    Ey benim efendim! Sana o güzel isimlerinle çağırdım ve büyük âyetlerini vesile kılarak sana münâcaatta bulundum.

 

57-    Ey beni terbiye eden Rabbim olan Allah’ım! O güzel isimler ve yüce âyetler hürmetine: katından bize kemâlâtı mükemmel şekilde lütfeyle.

 

58-    Sana olan ümitlerimi rızanla karşıla. İçinde çırpınıp durduğum zamanın değişken yüzüne karşı beni zâtınla yetindir.

 

59-    Benim yardımıma koş; nefsimin hastalığından bana şifâ bahşeyle. Beni hayır yoluna yönlendir, aklımdaki vesveseleri bertaraf edip ihsan eyle.

 

60-    Allah’ım anne-babama, kardeşlerime ve bu güzel isimlerle sana duâ edenlere merhamet eyle.

 

61-    Ben, aslı “Hasanî olan “Kâdir” in kuluyum. (Abdulkâdirim). Yüce meclislerde Muhyiddin olarak çağrıldım.

62-    Habîbin olan ceddim Hz. Muhammed’e (s.a.v.) varlıktaki selâmların en tatlısıyla ve en mükemmeliyle selât ve selâm eyle.

63-    Onun bütün âl ve ashabına da selâm et. Artık işin başında da sonunda da hamd yalnız Allah’a âittir.

Hafız Yetiştiriyorum

Bir yorum ekleyin