Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur. Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur.” (Fussılet, 34,35)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Yiğit dediğin, güreşte rakîbini yenen kimse değildir; asıl yiğit, kızdığı zaman öfkesini yenen kişidir.” (Buhârî, Edeb, 76; Müslim, Birr, 107, 108)
İbrahim b. Edhem sahrada giderken bir askerle karşılaştı. Asker ona:
“–Mâmur ve meskûn yerler nerede?” diye sordu.
İbrahim mezarlığı işaret etti. Kendisi ile alay edildiğini zanneden asker, İbrahim’in başına şiddetle vurdu, sonra savuşup gitti. Askere:
“–Dövdüğün zât, Horasan zâhidi İbrahim b. Edhem’dir!..” denilince geri döndü. Özür diledi. İbrahim b. Edhem:
“–Sen bana vurunca, ben Allah Teala’dan senin için cennet niyaz ettim!” dedi. Asker:
“–Niçin?” diye sordu. İbrahim:
“–Dövülmeye sabrettiğim için sevab ve ecir aldığım bana bildirilmişti. Onun için bu karşılaşmadan benim kârlı çıkmamı, senin ise zarar görmeni istemedim!..” dedi. (Kuşeyrî, s: 352-353) (Ömer Faruk Demireşik, Ahiret Azığı-2, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Afüvv: Kullarının günahlarını kendilerinde sorumluluk kalmayacak bir şekilde affeden, amel defterinden günahları silen, hatırlayıp da mahcup olmasınlar diye de kuluna o günahı unutturan demektir.