Namazda Yapılan Hareketlerin ve Tesbihatın Anlamları !
Bismillahirrahmanirrahim
İbni Ömer (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduklarını rivayet ediyor:
Kul, namaza durduğunda, bütün günahları getirilir, başı ve omuzları üzerine konulur. Rükû ve secdeye gittikçe dökülür. Camiüssağir [2:368, Hadîs No: 2062]
Namaz, kulun bağlılığını, sadakatini arz etmesidir, mü’minin her an ve her durumda Allah-ü Te’âlâ ile birlikte olduğu bilincini pekiştirme talimidir.
Namaz öncesi yapılan hazırlıklar (Namazın şartları), mü’mine maddi ve manevi temizlik bilincini, insana yaraşır bir giyim tarzını öğretmekte ve dosdoğru bir istikameti göstermektedir. Yine namazla mü’min vakti iyi kullanma bilincini ve niyetin daima rızay-ı bari ( Allah-ü Te’âlâ ‘nın rızası) olması gerektiğini öğrenmektedir.
Allah-ü Ekber : Allah en büyüktür. Bu bir iman ve ikrar, bir duruş ve yöneliştir.
Ellerin tekbirle kulaklara kaldırılması : Dünyayı ve ahireti geride bıraktım, bütün benliğimle huzura çıkıyorum, gönlümü Allah-ü Te’âlâ’ ya bağlıyorum anlamını ifade ediyor.
Kıyam : Huzura geldim, esas duruştayım, emre amadeyim, demektir. Kıyam, nefis ve şeytanın bunca saldırısına rağmen “yıkılmadım, ayaktayım” demektir. Kıyam, kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durmayı öğretir.
Kıraat : Kulun Rabbi ile konuşması, miracı, Fatiha suresini okuyan kimse, Rabbi ile kulluk sözleşmesini yeniler.
Sübhane Rabbiyel Azim : Ey büyük Rabb’im! Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim.
Rüku : Büyüklüğün karşısında hürmet ve tazimle eğiliyorum. Emrine mukabil boynum kıldan incedir. Rukuya varan, senin hükmüne boyun eğiyorum, senin rızan dışında hiçbir otoriteye boyun eğmeyeceğim, demiş olmaktadır.
Semiallahulimen hamideh : Allah kendisine hamd edenleri işitti.
Rabbena leke’l-hamd : Ey Rabbımız! Her çeşit hamd ancak sanadır.
Sübhane Rabbiye’l-ala : Ey Yüce Rabb’ım! Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim.
Secde : Namazın en önemli hareketidir. Secde; ibadetin, kulluk tavrının özü ve esasıdır. Kur’an-ı Kerim, çeşitli âyetlerde secde edenleri övmektedir (9/Tevbe, 112; 7/A’râf, 120; 26/Şuarâ, 219). Peygamber’e uyan ve O’nun Allah katından dini benimseyip yaşayan sahabelerin ve mü’minlerin yüzlerinde secde izleri vardır. Onların mü’min oldukları neredeyse alınlarındaki secde izinden belli olur. “Onları rükûa varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rızâ isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır.” (48/Fetih, 29)
Kade : Oturuş . Tahiyyat, bir miraç selamlaması, miraç zikri ve sohbeti. Tahiyyat ile bütün mevcudatın ibadetlerini Allah’a takdim ederek, salli barik ile Peygamberimizi ve ailesini selamlıyoruz. Sonunda da kendimize, ebeveynimize ve mü’minlere dua ediyoruz.
****
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah : Allah’ın selamı üzerinize olsun. Bu selamlama ile imam, melekleri ve cemaati, cemaat de melekleri ve imamı selamlamaktadır.
Allahümme ente’s-selamü ve minke’s-selam tebarekte ya ze’l-celali ve’l-ikram : Ey Allah’ım! Sen kurtuluş merciisin. Esenlik ve güvenlik sendedir. Ey Azamet ve Kerem sahibi Allah’ım! Senin şanın çok yücedir.
Ala Resulina Muhammedin salavat : Salat ve selam Peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.s) üzerindedir.
Subhanallahi ve’l-hamdülillahi vela ilahe illallahu vallahu ekber Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim : Allah eksik sıfatlardan beridir. Hamd Allah’adır. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah’tan başkasında güç ve kudret yoktur.
Tespihten önce okunan ayete’l-kursi de bir zikir ayetidir.
Ayetel Kürsi : Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
Anlamı : Allah, O’ndan başka ilah yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelirne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.
Sübhanallah : Allah tüm noksan sıfatlardan münezzehtir.
Elhamdülillah : Hamd Allah’adır.
Allah-ü Ekber : Allah en büyüktür.
Bir defasında fakirler Peygamberimize, zenginler hayır hasenat yapıyor biz ise yapamıyoruz, sevapta onlar bizi geçiyor, aradaki sevap farkını nasıl kapatacağız? diye sorduklarında Peygamberimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) her farz namazdan sonra, otuz üç kez “sübhanallah”, otuz üç kez “elhamdülillah”, otuz üç kez de “Allah-ü ekber” demelerini tavsiye etti.
“La ilahe ilallahu vahdehü la şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şeyin Kadir” :”Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah’adır. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. İhtiyaçları gideren ve zararları yok eden yalnız yüce ve güçlü olan Allah’tır.”
Sübhane Rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhab : Çok bahşedenlerin en yücesi olan Rabb’im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. (Peygamberimiz duaya böyle başlardı.)
Dua : Kulun kendi acziyetini itirafla, Allah’a muhtaç olduğunun bilinci ile her türlü dileğini Rabbine arz etmesidir.
Amin : (Duamın kabul olacağına) Ben inanıyor, güveniyorum.