Haram aylardan olan Receb-i Şerîf ayında insanlar ibâdetleri artırıp Şa‘bân-ı Şerîf ayının ise özellikle ikinci yarısında Ramazân-ı Şerîf’e hazırlık maksadıyla rehâvete kapıldıkları görüldüğünden Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Ashâb’ını bu konuda “Bu Şa‘bân ayı, Receb ve Ramazân arasında kalan, insanların gaflet ettikleri bir aydır. Hâlbuki Şa‘bân ayı amellerin, âlemlerin rabbine yükseltildiği bir aydır…”[1] şeklinde ikaz ettiği ve Ashâb’ının bu mübârek ayı ihyâ edip etmediğini kontrol ettiği rivâyet edilmiştir.[2]
Şa‘bân-ı Şerîf ayı fazîletli bir ay olduğundan onda işlenecek olan sâlih amellerden hâsıl olan sevaplar katbekat katlanacaktır. Dolayısıyla bu ay içinde oruç başta olmak üzere, nâfile ibâdetlere ağırlık verilmeli ve ihtiyaç sahipleri gözetilmeli ve dinî müesseseler sadaka-i câriye ile desteklenmelidir.
Şa‘bân-ı Şerîf Ayının Fazîletli Amelleri
Şa‘bân-ı Şerîf ayı içerisinde Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e 70.000 kere hangi sîga ile olursa olsun salevât-ı şerîfe okumak müstehab görülmüştür ki bunun en güzeli:
«اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ اٰلِهِ وَ صَحْبِهِ وَ سَلِّمْ.»
“Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine salât ve selâm eyle”şeklinde salevât-ı şerîfe okumaktır.
Şa‘bân-ı Şerîf ayının her on gününde bazı husûsî zikirleri okumak da müstehabdır. Şöyle ki ilk on gününde her gün 100 defa:
«يَا لَطِيفُ!»
“Yâ Latîf!” (Ey kullarına karşı lütufkâr olan)
İkinci on gününde her gün yüz kere:
«يَا عَزِيزُ! »
“Yâ Azîz!” (Ey hiç mağlup olmayacak yegâne güç sahibi)
Üçüncü on gününde her gün 100 kere:
«يَا رَزَّاقُ!»
“Yâ Rezzâk!” (Ey bolca rızık ihsân eden) diye zikredilir.
Bu zikirlerin her birinde 100 sonunda şu duâ okunursa, bunu yapan kişinin isteğinin gerçekleşmesi husûsunda Allâh-u Teâlâ ona yardım eder. Bu duâ şöyledir:
“Ey Allâh! Lütfu tam olan! Ey lütufları (idraklerden) gizli olan! Gizli olan lütfunla beni (muradlarım hususunda) tamamla. İzzetinin perdeleri altında(n ihsân edeceğin rahmet esintilerinle) bana, âileme ve mü’minlere rahmet eyle.”[3]
Peygamber Efendimiz’in Şa‘bân Ayı Orucuna Verdiği Önem
Üsâme ibnü Zeyd (Radıyallâhu Anhümâ) şöyle anlatmıştır: “Bir kere ben: ‘Yâ Rasûlellâh! Şa‘bân ayında oruç tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim.’ dediğimde:‘O, Receb ve Ramazan arasında kalmış büyük bir aydır ki insanlar on(un ululuğun)dan gafildir. O, kendisinde amellerin âlemlerin Rabbin(in huzûr-u mânevîsin)e yükseltildiği bir aydır. Ben de amelimin oruçluyken yükseltilmesini seviyorum (da onun için bu ayda çok oruç tutuyorum)’ buyurmuştur.”[4]
Bu hadis-i şeriften anlaşıldığı üzere insanlar, kıymetli haram aylardan olduğu için öteden beri Receb-i Şerîf orucuna önem verirlerdi; fakat Şa‘bân-ı Şerîf orucunun kıymetini bilmezlerdi. İşte bu yüzden Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Şa‘bân orucunu sünnet olarak teşri etti.
Enes ibnü Mâlik (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) oruca bir başladımı o kadar devam ederdi ki artık biz: ‘Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bu sene oruç açmaya niyeti yok.’ derdik.
Bir de orucu açtımı bir zaman tutmazdı, tâ ki biz: ‘Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bu sene oruç tutmaya niyeti yok.’ derdik. Oruçlar içerisinde en çok Şa‘bân orucunu severdi.”[5]
Yine Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e: “Ramazan’dan sonra hangi oruç daha üstündür?” diye sorulduğunda: “Ramazan’a hürmeten Şa‘bân orucudur.” buyurdu. “Hangi sadaka daha üstündür?” diye sorulunca da:“Ramazan’daki sadaka.” buyurdu.[6]
Şa‘bân Ayının İlk Gece Namazı
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Her kim Şa‘bân’ın ilk gecesinde, birinci rekâtlarında bir Fâtiha ve beş İhlâs okumak suretiyle on iki rekât kılarsa Allâh-u Te‘âlâ ona on iki bin şehit sevabı verir. Kendisine on iki senelik ibâdet sevabı yazılır. Anasının doğurduğu gündeki gibi hatalarından sıyrılır ve seksen güne kadar üzerine hiçbir hata yazılmaz.”[7]
Muhammed ibnü Hatîriddîn Hazretleri’nin nakline göre; Şa‘bân-ı Şerîf ayının ilk gecesi on iki rekât kılınır, her rekâtta Fâtiha’dan sonra on beş kere İhlâs Sûresi okunur. Her kim bunu yaparsa onun amel defterine on bin hasene (sevap) yazılır ve on bin günahı (olsa da) silinir.[8]
Şa‘bân Ayının İlk Gün Namazı
Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre : “Şa‘bân ayının ilk günü iki rekât kılıp, her rekâtında bir Fâtiha, on Âyete’l-Kürsî ve:
«شَهِدَ اللّٰهُ أَنَّهُ لآَ إِلٰهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلآٰئِكَةُ وَأُولُوا الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لآَ إِلٰهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ»
“Allâh, şüphesiz Kendisinden başka adâleti (icrâ ve) ikâme etmekte olan hiçbir ilâh bulunmadığı gerçeğine şâhitlikte bulunmuştur. (O’nun büyük kudretini gören)melekler ve ilim sahipleri de (aynı şâhitliği ikrâr etmiştir). O (hiç yenilmeyip dâimâ gâlip gelen ve her işi yerli yerinde olan) Azîz ve Hakîm olan Zât’tan başka hiçbir ilâh yoktur.” (Âl-i İmrân Sûresi:18) âyet-i kerimesini okuyana Allâh-u Teâlâ birçok mükâfatlar ihsân eder.
Cennette hiçbir göz görmedik, hiçbir kulak duymadık, hiçbir beşerin de kalbinden geçmedik nimetler verir. Kendisini dünyanın istenmedik şeylerinden korur, rızkını genişletir ve en büyük (mahşer) korku(sun)dan emin kılınır.”[9]
Şa‘bân-ı Şerîf Ayında Bir Gün Oruç
Dinî ehemmiyete sahip gün ve gecelerin faziletlerinin kaydedildiği eserlerde yer alan bir rivayete göre, Şa‘bân-ı Şerîf ayında bir gün oruç tutmanın fazileti hakkında şöyle buyrulmuştur: “Kim Şa‘bân’dan bir gün oruç tutarsa, Allâh-u Teâlâ onun cesedini cehenneme haram kılar. Cennetlerde Yûsuf (Aleyhisselâm)a komşu olur. Allâh-u Teâlâ ona Eyyûb ve Dâvûd (Aleyhimesselâm)ın sevaplarını verir.”[10]
Şa‘bân-ı Şerîf’te Üç Gün Oruç
Şa‘bân-ı Şerîf ayında üç gün oruç tutmanın fazileti hakkında şöyle buyrulmuştur: “Şa‘bân, cehennemden bir kalkandır. Bana kavuşmak isteyen üç gün de olsa onda oruç tutsun.”[11]
Şa‘bân-ı Şerîf Ayı’nın İlk ve Son Perşembe Oruçları
Ebû Abdillâh el-Hubeyşî (Rahimehullâh)ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle vârid olmuştur: “Şa‘bân’ın ilk ve son perşembesini oruçlu geçireni, rahmeti ile cennete girdirmek Allâh Teâlâ üzerine bir hak olur.”[12]
Şa‘bân-ı Şerîf’in Başında, Ortasında ve Sonunda Üç Gün Oruç
“Her kim Şa‘bân’ın başından, ortasından ve sonundan üç gün oruç tutarsa, Allâh-u Teâlâ ona yetmiş peygamber sevabı yazar. Allâh-u Teâlâ’ya yetmiş sene ibâdet etmiş gibi olur. O sene ölürse şehit olarak ölür.”[13]
Dipnotlar
[1] Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, 1/259; et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, 4/189
[2] Abdürrezzâk, el-Musannef, No:7858
[3] el-Hâcce Dürriyye Halîl el-Hurfân, el-Fevâidü’l-İlâhiyye el-Vâride ‘an Hayri’l-Beriyye, sh:93
[4] Nesâî, No:2221; Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, 5/201
[5] Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb No:1538
[6] Tirmizî, Zekât, No:663
[7] Sâfûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis, 1/142
[8] Muhammed ibnü Hâtırîddîn, el-Cevâhiru’l-Hams, sh:58
[9] Muhammed Hakkî en-Nâzillî, Hazînetü’l-Esrâr ve Celîletü’l-Ezkâr, sh:68
[10] es-Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis, 1/142
[11] es-Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis, 1/142
[12] Ebû Abdillâh el-Hubeyşî, el-Berake fî fazli’s-sa‘yi ve’l-Hareke, No:785, sh:249
[13] Zübdetü’l-Vâ‘izîn, Hobevî, Dürretü’n-Nâsihîn, sh:235